"Milli Birlik ve Beraberlik, Gerçek ve Doğru Haber."
Ara
Milli Birlik Haber Yerel Haberler 15 Temmuz’un 9. Yılında ‘Zaferin Adı: Türkiye’ Temasıyla Kadim Şehrimizde de Çeşitli Etkinlik ve Programlarla Kutlandı.

15 Temmuz’un 9. Yılında ‘Zaferin Adı: Türkiye’ Temasıyla Kadim Şehrimizde de Çeşitli Etkinlik ve Programlarla Kutlandı.

15 Temmuz 2016 tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir alçaklığın, ihanetin karşısında Milli İradenin bir kez daha tecelli ettiği zaferin dokuzuncu yıl dönümünde 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’müz; “Zaferin Adı: Türkiye”temasıyla kadim şehrimiz Hatay’ımızda da çeşitli anma ve etkinliklerle gururla ve minnetle idrak edildi. Bu yıl da Aziz Şehitlerimiz rahmetle yâd edilirken; demokrasiye, bağımsızlığa ve millî iradeye sahip çıkmanın önemi güçlü bir şekilde vurgulandı.

14 Temmuz’da başlayan 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anma etkinlikleri çerçevesinde ilk olarak Valimiz Mustafa MASATLI; İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, HMKÜ Rektörü Prof. Dr. Veysel EREN, İl ve İlçe Protokol Üyelerimiz ile çok sayıda vatandaşımızın da katılımıyla Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hacı Mehmet Alkan Camii’nde, Devletimizin bekasını, Milletimizin bağımsızlığını, demokrasimizi, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi hedef alan alçak darbe girişimine karşı canlarını feda ederek karşı koyan 253 Şehidimiz ve tüm Aziz Şehitlerimizin ruhu için Hatm-i Şerif Programı gerçekleştirildi.

Programın hemen ardından Valimiz Mustafa MASATLI hazırunla  birlikte Hatay MKÜ’de düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü temalı Resim ve Fotoğraf Sergisi’ni gezdi.

Milletimizin bağımsızlık ve demokrasi uğruna verdiği destansı mücadeleyi güçlü görsel anlatımlarla yansıtan, hafızalara kazınan o uzun gecenin simgelerini ve kahramanlık anlarını belge niteliğinde gözler önüne seren serginin özellikle genç nesillerin millî şuurla buluşması ve demokrasinin bedelini daha derinden idrak etmesi adına anlamlı bir çalışma olduğunu belirten Valimiz; “Geçmişten bugüne milletimizin bağımsızlığımız, demokrasimiz, birlik ve beraberliğimiz uğruna ortaya koyduğu iradeyi ortak hafızamızda her daim diri tutuyoruz, tutacağız.”dedi.

Daha sonra Kırıkhan ilçemize geçen Valimiz Mustafa MASATLI; İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, İl Emniyet Müdürümüz Kadir GÖKCE, İl Jandarma Komutanımız Tuğgeneral Ömer ERSEVER ve beraberindeki heyetle birlikte  15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen hain darbe girişimi esnasında görevli bulunduğu Özel Harekât Daire Başkanlığına yapılan bombalı saldırı sonucu şehadete eren Kahraman Şehidimiz Komiser Yardımcımız Gülşah GÜLER’in kıymetli emaneti, Kırıkhan ilçemizde ikamet eden annesi Emine GÜLER ve babası Hüseyin GÜLER’i hanelerinde ziyaret etti.

Devletimizin bekasını, Milletimizin birliğini ve bağımsızlığını canı pahasına koruyan kahramanlarımızın hatırasını yaşatmanın bizlere düşen en  büyük sorumluluk olduğunu vurgulayan Valimiz; “Devletimizin şefkat elini her daim yanında hisseden şehit ailelerimizin, onurlu duruşları ve metanetleri bizlere daima ilham vermektedir. Bu toprakları bizlere vatan kılan tüm Aziz Şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.”diyerek onların mukaddes emanetlerine sonsuza dek sahip çıkmaya devam edileceğini vurguladı.

Anma etkinliklerinin ikinci günü olan 15 Temmuz’da Valimiz Mustafa MASATLI; İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, İl Emniyet Müdürümüz Kadir GÖKCE ve beraberindeki heyetle birlikte çok sayıda vatandaşımızın da katılımıyla 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri çerçevesinde; TOKİ Rasulullah Camii'nde, Devletimizin bekasını, Milletimizin bağımsızlığını, demokrasimizi, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi doğrudan hedef alan alçak darbe girişimine karşı canlarını feda ederek karşı koyan 253 Şehidimizin ve bu toprakları bizlere vatan kılan tüm Aziz Şehitlerimizin ruhu için Mevlid-i Şerif Programı gerçekleştirildi.

Bir sonraki etkinlikte pedallar, 15 Temmuz ruhunun unutulmaması ve unutturulmaması için çevrildi.

Türkiye Bisiklet Federasyonu ve Gençlik ve Spor il Müdürlüğümüzün koordinesinde 15 Temmuz Şehitlerini Anma Bisiklet Yol Yarışmaları kapsamında düzenlenen Madalya Ödül Töreni; Valimiz Mustafa MASATLI ile birlikte İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, II Emniyet Müdürümüz Kadir GÖKCE, İl Jandarma Komutanımız Tuğgeneral Ömer ERSEVER, Protokol Üyelerimiz ile çok sayıda davetlinin de katılımıyla Aziz Şehitlerimizin hatırasına yakışır bir şekilde büyük bir coşku ve millî birlik duygusuyla gerçekleştirildi.

Bu anlamlı organizasyonla hem sporun birleştirici gücünün yaşandığı hem de milletimizin direniş ruhunun bir kez daha hissedildiği törende 15 Temmuz hain darbe girişiminin; Milletimizin iradesine, bağımsızlığına, demokrasisine ve geleceğine kast eden en alçak, en hayasız bir işgal teşebbüsü olduğunu dile getiren Valimiz; “Ancak necip Milletimiz; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Beyefendi’nin liderliğinde, o gece sergilediği eşsiz kararlılıkla bu ihanete karşı durarak bir bağımsızlık destanı yazmıştır. Bu destan, hafızalarda her daim diri tutulmalıdır.”diyerek bugün burada yarışan her bir sporcumuzun, bu ruhun dinamik temsilcileri olarak milletimizin kararlılığını ve umudunu temsil etmekte olduğunun altını çizdi.

Millî birlik ve bağımsızlığımız uğruna can veren Kahramanlarımızı anmak için pedal çeviren genç sporcularımızı gönülden tebrik eden Valimiz, dereceye giren gençlerimize ödül ve madalyalarını takdim etti.

Madalya takdiminin ardından Valimiz Mustafa MASATLI; İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, Rektörlerimiz ve il Protokol Üyelerimizle birlikte 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı kapsamında, Antakya Şehitliğimizi ziyaret etti.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ve duaların edildiği ziyarette “Aziz Şehitlerimizin hatıralarını yaşatmak, bizlere bıraktıkları mukaddes mirasa sahip çıkmak ve onların uğruna can verdiği değerlere sadakatle bağlı kalmak; milletçe hepimizin en şerefli vazifesidir.”diyen Valimiz, Aziz Şehitlerimizi rahmetle andı.

Aziz Şehitlerimizin kabirlerine karanfiller bırakarak dua eden Valimiz, Şehitlerimizin aile ve yakınlarıyla da yakından ilgilenerek sohbet etti.

Anma etkinlikleri saat 20.00’deki Meydan Programı’yla devam etti. 15 Temmuz gecesi milletin iradesine zincir vurmak isteyen tarihin en hayasız, en alçak kalkışmasına ve hain odaklara karşı; mukaddes değerlerimiz uğruna canını hiçe sayarak sokak sokak, meydan meydan direnen Aziz Milletimizin tarihin akışını değiştirerek en karanlık geceyi, en aydınlık sabaha çevirmesinin 9. Yıl dönümünde de Demokrasi Nöbetimiz; HBB Kisecik Yerleşkesi Amfi Tiyatro Alanı’nda Valimiz Mustafa MASATLI ile birlikte il Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet ÖNTÜRK, İl ve İlçe Protokolümüz ile halkımızın yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklâl Marşımızın okunmasıyla başlayan ve  Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam eden programda daha sonra protokol konuşmaları gerçekleştirildi. Millî birlik ve kardeşliğimizin bir kez daha vücut bulduğu, oldukça duygulu ve coşkulu anların yaşandığı 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet ÖNTÜRK’ün konuşmasının ardından kürsüyü teşrif eden Valimiz sözlerine merhum şairimiz Necip Fazıl KISAKÜREK’in 

“Mehmet’im sevinin başlar yüksekte

Ölsek de sevinin, eve dönsek de

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir.”

dizelerini hatırlatarak varlığını vatan ve millet aşkıyla inşa ederek yüreğinin saatini ebed mefkûresine kuranlara, hazıruna ve mensubu olmaktan daima onur duyduğumuz Aziz Türk Milletinin kıymetli evlatlarına selam olsun diyerek başladı.

Gücünü binlerce yıllık kadim devlet geleneğinden, vatan ve bayrak sevdasından, bağımsızlık tutkusundan alan Aziz Milletimizin; 15 Temmuz gecesi, demokrasimize, milli irademize ve bağımsızlığımıza kasteden hain odaklara karşı gövdesini siper ederek destansı bir direnişe imza attığını vurgulayan Valimiz, bu şanlı direnişin dokuzuncu yıl dönümünde, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’müzü kutladı.

Tarihi yalnızca geçmişin izleri olarak değil, milletlerin karakterini ve istikametini tayin eden büyük dönüm noktaları olarak görmek gerektiğini belirten Valimiz: “Büyük Türk Milleti; Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını açmış, İstanbul’un Fethi’yle çağ kapatıp çağ açmış, Çanakkale’de emperyalizme “dur” demiş, Sakarya’da, Dumlupınar’da, her karış toprağını kanıyla mühürlemiştir.

Ve 15 Temmuz, bu şanlı tarihin devamı olarak yeni bir destanın adı olmuştur.

15 Temmuz;  bir milletin istikbaline, iradesine ve bütünlüğüne yapılan kahpece bir saldırının, milletçe bertaraf edilmesinin adıdır.”dedi.

15 Temmuz 2016 gecesi; Şanlı Ordumuzun üniformasına sığınmış, milletimizin silahlarını yine bu Aziz Millete doğrultacak kadar alçalmış, aklını ve ruhunu karanlık bir yapıya kiraya vermiş haşhaşi ruhlu FETÖ’cü hainlerin, dış mihrakların maşalığında sahnelediği kanlı bir işgal girişimiyle karşı karşıya kaldığımızı, bu kirli yapının hedefinin, sadece seçilmiş bir hükûmeti değil; binlerce yıllık tam bağımsız devlet aklımızın, ortak hafızamızın, kardeşliğimizin ve bağımsızlığımızın ta kendisi olduğunun altını çizen Valimiz sözlerine şöyle devam etti:

“Bu alçak senaryonun gayesi; Türkiye’yi parçalayarak iç savaşa sürüklemek, milletin evlatlarını birbirine kırdırmak, Ülkemizi terör örgütlerinin üssü hâline getirerek uluslararası müdahalelere açık hâle getirmekti. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu topraklar, ihanetin karanlığından çok daha güçlü olan bir iradeye, yani milletin ta kendisine emanetti.

Karanlık planlarını, bu milletin ferasetiyle, cesaretiyle ve imanıyla boşa çıkaran Aziz Türk Milleti; o gece sadece bir darbeyi bertaraf etmekle kalmayıp tarihin akışını da değiştirmiştir. 15 Temmuz, Aziz Milletimizin  yeniden dirilişinin; iradesine, vatanına ve istiklaline canı pahasına sahip çıkışının en somut adıdır.

İşte, Şanlı Tarihimizdeki bu dönüm noktalarının  sonuncusu olan 15 Temmuz 2016 gecesinde bu karanlık senaryoyu yazanlar   milletimizin iradesinin sarsılmaz kudretini ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Beyefendi’nin dirayetini hesap edememişlerdir. ‘Ben halkın gücünün üstünde bir güç tanımadım bugüne kadar.’ diyerek milleti meydanlara çağıran Sayın Cumhurbaşkanımız, tarihi bir liderlik sergilemiş; bu asil millet de, tereddütsüz bir şekilde bu çağrıya icabet etmiş ve 15 Temmuz Alçak Darbe Kalkışması bertaraf edilmiştir.”

15 Temmuz gecesi, yurdun dört bir yanında; tankın, topun, tüfeğin, helikopterin ve uçağın karşısına yalnızca göğsündeki imanı, yüreğindeki vatan sevgisiyle dikilen Aziz Milletimizin, hainlerin tüm planlarını boşa çıkardığını, namlunun ucuna dimdik yürüyerek tertemiz bir tarih yazdığını ve o gece, millet; birliğini, beraberliğini, kardeşliğini ve demokrasiye olan sarsılmaz sadakatini en güçlü şekilde bir kez daha dünyaya ilan ettiğini dile getiren Valimiz :

“Bunun içindir ki bu kutlu mücadelemiz, sadece bugünün değil; geleceğimizin de yol haritasıdır. Şanlı direnişimizin her an’ı, gelecek nesillerimizin hafızasına iyice nakşedilmeli ve bu şanlı zaferden aldığımız ilham, nesilden nesile aktarılmalıdır. Unutmadan, unutturulmadan. Çünkü 15 Temmuz, tarihi şan ve şerefle inşa edilmiş Aziz Milletimizin vakarı ve namusudur.”dedi.

Millî Şairimiz Mehmet Âkif ERSOY’un

“Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek

İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”

Dizelerinin, sadece birer mısra değil; Aziz Milletimizin ahlaki direncini, imanla yoğrulmuş duruşunu ve istiklal aşkını anlatan tarihi bir yemin gibi niteliğinde olduğunu ve geçmişten bugüne milletimizin yüksek seciyesine işaret ettiğine dikkat çekerek “Gençlerimiz başta olmak üzere milletimizin her bir ferdinin; işgale, zillete, ahlaki çöküşe ve ihanete boyun eğmeyen bir karakterde vücut bulduğunu ilan eder.”diyen Valimiz, şunları aktardı:

 “Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, yalnızca sınırları içinde değil, dünyanın en ücra köşelerinde dahi pusuda bekleyen hainleri, kılıç artığı alçakları tek tek bulmakta; ve dökülen her damla şehit kanının hesabını bir bir sormaktadır.

Bu, devletimizin sarsılmaz iradesi ve erişilmez kudretinin hem dosta hem de düşmana defaatle hatırlatılmasıdır.”

Bugünün dünyasında; küresel krizlerin, savaşların, bölgesel çatışmaların ve ekonomik dalgalanmaların gölgesinde bile kararlılıkla yol alan Türkiye’nin, artık yalnızca oyunu bozan değil; oyun kuran, yön veren, karar alan ve geleceği şekillendiren bir küresel güç konumunda olduğunu ve Ülkemizin, kendi hür iradesine dayanarak sürdürdüğü bu büyük yürüyüşle; değişimi izleyen değil, değişimi yöneten önemli bir aktör hâline geldiğini ifade eden Valimiz:

“Devletine ve milletine sadakati şiar edinmiş, bu toprakların öz evlatları sayesinde bugün hak ve hukukunu kararlılıkla savunan, karanlığa karşı dimdik duran; Sınırlarımızın içinde ve ötesinde, Suriye’de ve Kuzey Irak’ta teröre geçit vermeyen; Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de millî menfaatlerini tavizsizce koruyan; tüm imkân ve kabiliyetleriyle sahada iradesini hissettiren Büyük bir Türkiye var.

Gazze ve Doğu Türkistan başta olmak üzere tüm mazlum coğrafyalarda tarihin görülmemiş zulmünün insan onurunu hiçe sayarak sergilendiği günümüzde insanlık vicdanının en gür sesi olan bir Türkiye var. İnancımızın ve tarihimizin bizlere yüklediği ulvi sorumluluk istikametinde zulmü alkışlamayan,  zalimi asla sevmeyen bir Türkiye var.”dedi.

Bugün gelinen nokta itibarıyla; başarısını sahada ispat etmiş insansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında Türkiye, dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer aldığını da hatırlatan Valimiz;  savunma sanayiinde ulaştığımız %80’leri aşan  yerlilik oranının bile, bu dönüşümün sadece bir yansıması olduğunu kaydederek “Türkiye artık, başka ülkelerin teknolojisine bağımlı bir ülke değil; kendi İHA ve SİHA’larını, savaş gemilerini, denizaltılarını, uydularını ve milli yazılımlarını üreten, hatta ihraç eden bir kudrete sahiptir. Bu atılımlar, yalnızca askeri gücümüzü değil, milletimizin özgüvenini, bağımsızlık idealini ve medeniyet iddiasını da zirveye taşımaktadır. Kendi uydusunu üreten Dünyadaki 11 ülkeden biri konumundayız. Yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A bizler için bir gurur kaynağıdır.

Yine Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve riyasetindeki Güçlü Devletimiz, Ülkemizi doğal gaz ve petrol arama alanında küresel bir aktör hâline getirmiştir. Bu alanda da dışa bağımlı olmaktan her geçen gün bir adım daha uzaklaşan ülkemiz, enerji ve madencilik sektörlerinde dünyanın dört bir yanında yepyeni işbirliklerine imza atarak küresel enerji güvenliğine de eşsiz katkılar sağlamaktadır.”dedi.

Ülkemizin tüm engelleme girişimlerine rağmen İlhamını tarihimizden, gücünü milletimizden alarak yükselişini Allah’ın izniyle sürdürdüğünü ve bu yükselişin teknolojik bir başarının yanında, milletimizin azmi, inancı ve kararlılığıyla yazdığı yeni bir diriliş destanı olduğunu da dile getiren Valimiz,

“Türkiye Yüzyılı vizyonuyla; 2023’ü aşmış, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru emin adımlarla yürüyen, her alanda çağın ilerisini hedefleyen, büyüyen, güçlenen, kendine inanan bir Türkiye; hiçbir zaman kaderini başkalarının yazmasına izin vermeyecek; kendi değerleri ekseninde ilerleyerek gücüne güç katacaktır.

Aziz Şehitlerimizin mukaddes kanlarıyla yoğrulmuş bu topraklarda millet olmanın, kardeş olmanın, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içerisinde yaşamanın şuuru, her daim gücümüz olacaktır.”dedi.

Bu şuurun Asırların Felaketi 6 Şubat ve devamındaki depremlerin ardından tezahür ettiğine değinen Valimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve başkanlığında Devletimizce bölgemizde yürütülen Dünyanın En Büyük İyileştirme Operasyonu çerçevesinde ilimizin  tüm alanlarda yeniden ihya, inşa ve imarı sürecine hepimizin tanıklık ettiğini dile getirerek “Bu kadim topraklarda kısacası küllerimizden daha güçlü, daha sağlam, daha büyük olarak yeniden doğuyoruz.”dedi.

Sözlerine “15 Temmuz Vatan Savunmasında şehit olan  kahramanlarımız , kalbimizin en nadide köşesinde bir şeref nişanesi olarak daima rahmet, minnet ve şükranla yâd edilecektir. Onlar ki sevdalısı oldukları bu vatan topraklarında, huzurla yatmaktadırlar. Mekânları cennet, ruhları şâd olsun.

O karanlık gecenin aydınlığa çevrilmesinde, büyük rol oynayan  Gazilerimiz de cesaretin, sadakatin ve millet olma şuurunun timsali olarak yüreklerimizde ebedîdir.” Diyerek devam eden Valimiz, konuşmalarının sonunda Hataylı hemşerilerimizin ve Aziz Milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nü kutladı. Başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere Vatanımızın bekası ve Milletimizin bağımsızlığı uğruna, can veren Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ederek Kahraman Gazilerimize  sağlık ve huzur dolu bir ömür dileyen Valimiz; Cenab-ı Allah’tan, Ülkemizin böyle ihanetleri bir daha yaşamamasını niyaz etti.

Valimizin konuşmalarının ardından 15 Temmuz Şehitleri Sancak Koşusu, Aziz Şehitlerimizin hatırasını yaşatmak ve milletimizin direniş ruhunu diri tutmak amacıyla ilimizin başarılı sporcuları eşliğinde büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.

Koşu boyunca sporcularımız tarafından büyük bir gurur ve onurla taşınan Bayrağımız, koşu sonunda sporcularımızı karşılayan Valimiz Mustafa MASATLI’ya teslim edildi. Muazzez değerlerimizin başında gelen Şanlı Bayrağımızı üç kez öperek teslim alan Valimiz, vatanı uğruna can veren 15 Temmuz Şehitlerimizi ve tüm Aziz Şehitlerimizi rahmetle anarak sporcularımıza teşekkür etti.

Program, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Beyefendi’nin Milletimize seslenişiyle devam etti. Sayın Cumhurbaşkanımız, milletimize seslenişinde şunları kaydetti:

“Aziz Milletim,

Şehitlerimizin değerli yakınları,

Kahraman gazilerimiz,

Kıymetli Emniyet mensuplarımız,

Sizleri en kalbî duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.

Sizlerin şahsında aziz milletimizin her bir ferdine buradan selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nde; hain kalkışmanın 9’uncu yıl dönümünde sizlerle bir aradayız.

Bugün 51 vatan evladının; her biri bu ülkeye, bu bayrağa sevdalı 51 kardeşimizin şehit edildiği Özel Harekât Daire Başkanlığımızdayız.

FETÖ’cü hainler 15 Temmuz gecesi bu noktaya F-16 uçaklarıyla iki ayrı saldırı düzenlediler.

İlk saldırıda Havacılık Daire Başkanlığımızda görevli 7 kardeşimiz; ikinci saldırıda ise Özel Harekât Daire Başkanlığımızda vazifeli 44 kardeşimiz, burada şehit düştü.

Çoğu hayatının baharında, gözlerini kırpmadan şehadete yürüyen bu kardeşlerimiz; hem şahsiyetleri, hem de kabiliyetleriyle temayüz eden vatan müdâfileriydi.

Hepsi ay yıldızlı al bayrağımıza, bu memleketin her bir karışına aşkla bağlı; vatan ve millet sevdalılarıydı.

Şehit edilen her bir polisimiz vakar, merhamet ve cesaret abidesiydi; onlar Türkiye’nin akıncı beyleriydi.

‘Selam Olsun Bu Milletin akıncı beylerine,

Can feda olsun kahraman polisin özel harekât erlerine!’

Kahraman şehitlerimizin kabirleri pür-nur olsun; Rabbim onları Peygamber Efendimize inşallah komşu eylesin.

Malumunuz şehit, “şahit olan, hazır bulunan” demektir.

Evet, onlar şu anda bizleri görüyor, bizleri duyuyor, Rabbimizin lütuf ve keremine de inşallah mazhar oluyorlar.

Peygamberlikten sonraki en yüce makamda, gönül huzuruyla oturuyorlar.

Cenab-ı Mevla bizleri şehitlerimizin şefaatine nail eylesin.

Rabbim sizlerin de ayağınıza taş değdirmesin, sizleri daima muzaffer ve muvaffak eylesin, diyorum.

 

Aziz kardeşlerim…

15 Temmuz 2016’da, bu topraklardaki bin yıllık tarihimizin en ağır ihanetlerinden birine uğradık.

Gazi Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz, Genelkurmay Başkanlığımız, Ankara Emniyetimiz, TRT ve TÜRKSAT’ın yanı sıra, Gölbaşındaki Özel Harekât Başkanlığımız da saldırıya maruz kaldı.

21’inci asrın HAŞHAŞİ’leri olan FETÖ’cü alçaklar; ülkemize, milli iradeye ve geleceğimize yönelik büyük bir pusu kurdu.

Demokrasimizi hedef alan FETÖ’cü hain sürüsünün o geceki saldırılarında tam 253 vatandaşımız şehitlik mertebesine ulaştı.

Bıyıkları daha yeni terleyen delikanlılardan, Nene Hatun misali namlulara meydan okuyan hanım kardeşlerimize…

Bir yıllık hasadını feda etmekten çekinmeyen çiftçilerimizden “gün vatana sahip çıkma günüdür” diyerek öne atılan akademisyenlerimize kadar nice kardeşimizi, dostumuzu, yakın mesai arkadaşımızı o gece şehit verdik.

2 bin 740 vatandaşımız ise yaralandı ve gazilikle müşerref oldu.

Yurdu yaşatmak için can veren, ama canından aziz bildiği vatanını işgalcilere teslim etmeyen kahramanların haklarını asla ödeyemeyiz.

Bakın o gece, burada, al kanıyla toprağı sulayan şehit polislerimizden biri de, Komiser Yardımcısı Cennet YİĞİT evladımızdı.

Cennet Komiserimizin aklında, yüreğinde, duasında hep şehadet vardı.

Akademideki eğitiminin sonlarına doğru, Özel Harekata niçin geçmek istediğini anne ve babasına telefonda şu sözlerle ifade etmişti:

‘Babacığım, Benim Şehit olmamı istemiyor musun?

Anneciğim, bizler şehit olacağız, sizler evlerinizde rahat edeceksiniz.’

Evet, Şehit Cennet YİĞİT, hepimizin yüreğine dokunan işte bu sözleri söylemişti.

Şehadet arzusunu dillendiren Özel Harekât Dairemizin bir diğer şehidi ise Emniyet Müdürü Önder GÜZEL’di.

Merhum şehidimiz, darbe girişiminden bir gün önce yaptığı bir konuşmada yol arkadaşlarına;

‘Özel harekâtı bırakmayın, ölüm Allah’ın emridir’ diyordu.

Özel Harekât Daire Başkanlığında görevli şehit Akif ALTAY; eşine ‘Rabbim seni çocuklarım için, beni de vatan için yaratmış’diyen bir memleket aşığıydı.

Şüphesiz buradaki her şehidimizin ayrı bir hikayesi var.

Kendilerini vatan uğruna; istiklal ve istikbalimiz uğruna feda eden her kardeşimizin bambaşka hayalleri, bambaşka umutları vardı.

Şunu herkesin, özellikle de şehit yakınlarımızın bilmesini isterim:

Milletin kendilerine emanet ettiği silahlarla bu kardeşlerimizi ailelerinden ve bizden koparan FETÖ’cü alçaklar, ne yaparlarsa yapsınlar, sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacaklar.

Şehitlerimiz ise daima hayırla yad edilecek, bu milletin gönlünde ayrı bir yer tutacak; dua ile, minnet ile, rahmet ile anılacaklar.

Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu hiçbir zaman unutmayacak, genç nesillerin de daima hatırlamasını sağlayacağız.

 

Değerli kardeşlerim…

Özel Harekatın kahraman mensupları…

Örgütten gelen en büyük tehditleri, en büyük taarruzları başarıyla atlattık.

Önce 17-25 Aralık’ta, ardından 15 Temmuz’da hainleri bozguna uğrattık.

Ancak halen “FETÖ virüsünü” bünyeden tamamen söküp atamadık.

FETÖ’yle mücalemiz hız kesmeden aynı kararlılıkla devam edecek.

Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız.

Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar, bunun bedelini mutlaka ödeyecekler.

Gevşemeden, rehavete kapılmadan, hata yapmadan, sulandırmadan, masumla mücrimin tefrikini çok iyi yaparak, bu hain örgütü ülkemiz için bir tehdit unsuru olmaktan inşallah çıkartacağız.

Bunun için tedbiri ve teyakkuzu asla elden bırakmamamız gerektiğinin altını terkar çiziyor; Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun, diyorum.

Bu düşüncelerle Özel Harekât ve Havacılık Daire Başkanlığındaki 51 şehidimizle birlikte, 15 Temmuz’da ebediyete uğurladığımız 253 şehidimizin tamamına Rabbimden bir kez daha rahmet niyaz ediyorum.

Sizlere şu anlamlı dizelerle veda etmek istiyorum:

"Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz;

Bu yol ki hak yoludur,

Dönme bilmeyiz, yürürüz!

Düşer mi tek taşı, sandın, harîm-i nâmûsun?

Meğerki harbe giren son nefer şehit olsun.”

Şehit ailelerimize ve milletimize bir kez daha baş sağlığı ve sabr-ı cemil diliyorum.

“ZAFERİN ADI TÜRKİYE” temasıyla tertiplediğimiz anma programımızı teşrif eden tüm misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum.

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Gününüzü tekrar tebrik ediyorum.

Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun; Kalın sağlıcakla.”

Sayın Cumhurbaşkanımızın hitaplarının ardından programda sırasıyla Hatay Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı’nın gösterisi, günün anlam ve önemine uygun şiirin okunması, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca hazırlanan video gösterimi, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Orkestrası’nın Kahramanlık Konseri, İl Müftülüğü İlahi Korosu tarafından ilahilerin okunması ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca hazırlanan Sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.

İhanetin karanlığı karşısında Milli İradenin bir kez daha ilan edilişinin dokuzuncu yılında başladığımız Demokrasi Nöbetimiz; saat 00.13’te tüm camilerimizde aynı anda okunan ve Aziz Milletimizin direniş ruhunun en sarih nişanesi olan selaların okunması ve duaların edilmesiyle taçlandı.

İstiklalimiz, istikbalimiz ve tüm mukaddes değerlerimiz uğruna canını hiçe sayarak şehadete yürüyen Kahramanlarımızı bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyor; ihanetin her türlüsüne karşı millî birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin her geçen gün daha da güçlendiğini ilan ediyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Milli Birlik Haber Yerel Haberler 15 Temmuz’un 9. Yılında ‘Zaferin Adı: Türkiye’ Temasıyla Kadim Şehrimizde de Çeşitli Etkinlik ve Programlarla Kutlandı.

15 Temmuz’un 9. Yılında ‘Zaferin Adı: Türkiye’ Temasıyla Kadim Şehrimizde de Çeşitli Etkinlik ve Programlarla Kutlandı.

15 Temmuz 2016 tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir alçaklığın, ihanetin karşısında Milli İradenin bir kez daha tecelli ettiği zaferin dokuzuncu yıl dönümünde 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’müz; “Zaferin Adı: Türkiye”temasıyla kadim şehrimiz Hatay’ımızda da çeşitli anma ve etkinliklerle gururla ve minnetle idrak edildi. Bu yıl da Aziz Şehitlerimiz rahmetle yâd edilirken; demokrasiye, bağımsızlığa ve millî iradeye sahip çıkmanın önemi güçlü bir şekilde vurgulandı.

14 Temmuz’da başlayan 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anma etkinlikleri çerçevesinde ilk olarak Valimiz Mustafa MASATLI; İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, HMKÜ Rektörü Prof. Dr. Veysel EREN, İl ve İlçe Protokol Üyelerimiz ile çok sayıda vatandaşımızın da katılımıyla Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hacı Mehmet Alkan Camii’nde, Devletimizin bekasını, Milletimizin bağımsızlığını, demokrasimizi, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi hedef alan alçak darbe girişimine karşı canlarını feda ederek karşı koyan 253 Şehidimiz ve tüm Aziz Şehitlerimizin ruhu için Hatm-i Şerif Programı gerçekleştirildi.

Programın hemen ardından Valimiz Mustafa MASATLI hazırunla  birlikte Hatay MKÜ’de düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü temalı Resim ve Fotoğraf Sergisi’ni gezdi.

Milletimizin bağımsızlık ve demokrasi uğruna verdiği destansı mücadeleyi güçlü görsel anlatımlarla yansıtan, hafızalara kazınan o uzun gecenin simgelerini ve kahramanlık anlarını belge niteliğinde gözler önüne seren serginin özellikle genç nesillerin millî şuurla buluşması ve demokrasinin bedelini daha derinden idrak etmesi adına anlamlı bir çalışma olduğunu belirten Valimiz; “Geçmişten bugüne milletimizin bağımsızlığımız, demokrasimiz, birlik ve beraberliğimiz uğruna ortaya koyduğu iradeyi ortak hafızamızda her daim diri tutuyoruz, tutacağız.”dedi.

Daha sonra Kırıkhan ilçemize geçen Valimiz Mustafa MASATLI; İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, İl Emniyet Müdürümüz Kadir GÖKCE, İl Jandarma Komutanımız Tuğgeneral Ömer ERSEVER ve beraberindeki heyetle birlikte  15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen hain darbe girişimi esnasında görevli bulunduğu Özel Harekât Daire Başkanlığına yapılan bombalı saldırı sonucu şehadete eren Kahraman Şehidimiz Komiser Yardımcımız Gülşah GÜLER’in kıymetli emaneti, Kırıkhan ilçemizde ikamet eden annesi Emine GÜLER ve babası Hüseyin GÜLER’i hanelerinde ziyaret etti.

Devletimizin bekasını, Milletimizin birliğini ve bağımsızlığını canı pahasına koruyan kahramanlarımızın hatırasını yaşatmanın bizlere düşen en  büyük sorumluluk olduğunu vurgulayan Valimiz; “Devletimizin şefkat elini her daim yanında hisseden şehit ailelerimizin, onurlu duruşları ve metanetleri bizlere daima ilham vermektedir. Bu toprakları bizlere vatan kılan tüm Aziz Şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.”diyerek onların mukaddes emanetlerine sonsuza dek sahip çıkmaya devam edileceğini vurguladı.

Anma etkinliklerinin ikinci günü olan 15 Temmuz’da Valimiz Mustafa MASATLI; İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, İl Emniyet Müdürümüz Kadir GÖKCE ve beraberindeki heyetle birlikte çok sayıda vatandaşımızın da katılımıyla 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri çerçevesinde; TOKİ Rasulullah Camii'nde, Devletimizin bekasını, Milletimizin bağımsızlığını, demokrasimizi, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi doğrudan hedef alan alçak darbe girişimine karşı canlarını feda ederek karşı koyan 253 Şehidimizin ve bu toprakları bizlere vatan kılan tüm Aziz Şehitlerimizin ruhu için Mevlid-i Şerif Programı gerçekleştirildi.

Bir sonraki etkinlikte pedallar, 15 Temmuz ruhunun unutulmaması ve unutturulmaması için çevrildi.

Türkiye Bisiklet Federasyonu ve Gençlik ve Spor il Müdürlüğümüzün koordinesinde 15 Temmuz Şehitlerini Anma Bisiklet Yol Yarışmaları kapsamında düzenlenen Madalya Ödül Töreni; Valimiz Mustafa MASATLI ile birlikte İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, II Emniyet Müdürümüz Kadir GÖKCE, İl Jandarma Komutanımız Tuğgeneral Ömer ERSEVER, Protokol Üyelerimiz ile çok sayıda davetlinin de katılımıyla Aziz Şehitlerimizin hatırasına yakışır bir şekilde büyük bir coşku ve millî birlik duygusuyla gerçekleştirildi.

Bu anlamlı organizasyonla hem sporun birleştirici gücünün yaşandığı hem de milletimizin direniş ruhunun bir kez daha hissedildiği törende 15 Temmuz hain darbe girişiminin; Milletimizin iradesine, bağımsızlığına, demokrasisine ve geleceğine kast eden en alçak, en hayasız bir işgal teşebbüsü olduğunu dile getiren Valimiz; “Ancak necip Milletimiz; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Beyefendi’nin liderliğinde, o gece sergilediği eşsiz kararlılıkla bu ihanete karşı durarak bir bağımsızlık destanı yazmıştır. Bu destan, hafızalarda her daim diri tutulmalıdır.”diyerek bugün burada yarışan her bir sporcumuzun, bu ruhun dinamik temsilcileri olarak milletimizin kararlılığını ve umudunu temsil etmekte olduğunun altını çizdi.

Millî birlik ve bağımsızlığımız uğruna can veren Kahramanlarımızı anmak için pedal çeviren genç sporcularımızı gönülden tebrik eden Valimiz, dereceye giren gençlerimize ödül ve madalyalarını takdim etti.

Madalya takdiminin ardından Valimiz Mustafa MASATLI; İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, Rektörlerimiz ve il Protokol Üyelerimizle birlikte 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı kapsamında, Antakya Şehitliğimizi ziyaret etti.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ve duaların edildiği ziyarette “Aziz Şehitlerimizin hatıralarını yaşatmak, bizlere bıraktıkları mukaddes mirasa sahip çıkmak ve onların uğruna can verdiği değerlere sadakatle bağlı kalmak; milletçe hepimizin en şerefli vazifesidir.”diyen Valimiz, Aziz Şehitlerimizi rahmetle andı.

Aziz Şehitlerimizin kabirlerine karanfiller bırakarak dua eden Valimiz, Şehitlerimizin aile ve yakınlarıyla da yakından ilgilenerek sohbet etti.

Anma etkinlikleri saat 20.00’deki Meydan Programı’yla devam etti. 15 Temmuz gecesi milletin iradesine zincir vurmak isteyen tarihin en hayasız, en alçak kalkışmasına ve hain odaklara karşı; mukaddes değerlerimiz uğruna canını hiçe sayarak sokak sokak, meydan meydan direnen Aziz Milletimizin tarihin akışını değiştirerek en karanlık geceyi, en aydınlık sabaha çevirmesinin 9. Yıl dönümünde de Demokrasi Nöbetimiz; HBB Kisecik Yerleşkesi Amfi Tiyatro Alanı’nda Valimiz Mustafa MASATLI ile birlikte il Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet ÖNTÜRK, İl ve İlçe Protokolümüz ile halkımızın yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklâl Marşımızın okunmasıyla başlayan ve  Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam eden programda daha sonra protokol konuşmaları gerçekleştirildi. Millî birlik ve kardeşliğimizin bir kez daha vücut bulduğu, oldukça duygulu ve coşkulu anların yaşandığı 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet ÖNTÜRK’ün konuşmasının ardından kürsüyü teşrif eden Valimiz sözlerine merhum şairimiz Necip Fazıl KISAKÜREK’in 

“Mehmet’im sevinin başlar yüksekte

Ölsek de sevinin, eve dönsek de

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir.”

dizelerini hatırlatarak varlığını vatan ve millet aşkıyla inşa ederek yüreğinin saatini ebed mefkûresine kuranlara, hazıruna ve mensubu olmaktan daima onur duyduğumuz Aziz Türk Milletinin kıymetli evlatlarına selam olsun diyerek başladı.

Gücünü binlerce yıllık kadim devlet geleneğinden, vatan ve bayrak sevdasından, bağımsızlık tutkusundan alan Aziz Milletimizin; 15 Temmuz gecesi, demokrasimize, milli irademize ve bağımsızlığımıza kasteden hain odaklara karşı gövdesini siper ederek destansı bir direnişe imza attığını vurgulayan Valimiz, bu şanlı direnişin dokuzuncu yıl dönümünde, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’müzü kutladı.

Tarihi yalnızca geçmişin izleri olarak değil, milletlerin karakterini ve istikametini tayin eden büyük dönüm noktaları olarak görmek gerektiğini belirten Valimiz: “Büyük Türk Milleti; Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını açmış, İstanbul’un Fethi’yle çağ kapatıp çağ açmış, Çanakkale’de emperyalizme “dur” demiş, Sakarya’da, Dumlupınar’da, her karış toprağını kanıyla mühürlemiştir.

Ve 15 Temmuz, bu şanlı tarihin devamı olarak yeni bir destanın adı olmuştur.

15 Temmuz;  bir milletin istikbaline, iradesine ve bütünlüğüne yapılan kahpece bir saldırının, milletçe bertaraf edilmesinin adıdır.”dedi.

15 Temmuz 2016 gecesi; Şanlı Ordumuzun üniformasına sığınmış, milletimizin silahlarını yine bu Aziz Millete doğrultacak kadar alçalmış, aklını ve ruhunu karanlık bir yapıya kiraya vermiş haşhaşi ruhlu FETÖ’cü hainlerin, dış mihrakların maşalığında sahnelediği kanlı bir işgal girişimiyle karşı karşıya kaldığımızı, bu kirli yapının hedefinin, sadece seçilmiş bir hükûmeti değil; binlerce yıllık tam bağımsız devlet aklımızın, ortak hafızamızın, kardeşliğimizin ve bağımsızlığımızın ta kendisi olduğunun altını çizen Valimiz sözlerine şöyle devam etti:

“Bu alçak senaryonun gayesi; Türkiye’yi parçalayarak iç savaşa sürüklemek, milletin evlatlarını birbirine kırdırmak, Ülkemizi terör örgütlerinin üssü hâline getirerek uluslararası müdahalelere açık hâle getirmekti. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu topraklar, ihanetin karanlığından çok daha güçlü olan bir iradeye, yani milletin ta kendisine emanetti.

Karanlık planlarını, bu milletin ferasetiyle, cesaretiyle ve imanıyla boşa çıkaran Aziz Türk Milleti; o gece sadece bir darbeyi bertaraf etmekle kalmayıp tarihin akışını da değiştirmiştir. 15 Temmuz, Aziz Milletimizin  yeniden dirilişinin; iradesine, vatanına ve istiklaline canı pahasına sahip çıkışının en somut adıdır.

İşte, Şanlı Tarihimizdeki bu dönüm noktalarının  sonuncusu olan 15 Temmuz 2016 gecesinde bu karanlık senaryoyu yazanlar   milletimizin iradesinin sarsılmaz kudretini ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Beyefendi’nin dirayetini hesap edememişlerdir. ‘Ben halkın gücünün üstünde bir güç tanımadım bugüne kadar.’ diyerek milleti meydanlara çağıran Sayın Cumhurbaşkanımız, tarihi bir liderlik sergilemiş; bu asil millet de, tereddütsüz bir şekilde bu çağrıya icabet etmiş ve 15 Temmuz Alçak Darbe Kalkışması bertaraf edilmiştir.”

15 Temmuz gecesi, yurdun dört bir yanında; tankın, topun, tüfeğin, helikopterin ve uçağın karşısına yalnızca göğsündeki imanı, yüreğindeki vatan sevgisiyle dikilen Aziz Milletimizin, hainlerin tüm planlarını boşa çıkardığını, namlunun ucuna dimdik yürüyerek tertemiz bir tarih yazdığını ve o gece, millet; birliğini, beraberliğini, kardeşliğini ve demokrasiye olan sarsılmaz sadakatini en güçlü şekilde bir kez daha dünyaya ilan ettiğini dile getiren Valimiz :

“Bunun içindir ki bu kutlu mücadelemiz, sadece bugünün değil; geleceğimizin de yol haritasıdır. Şanlı direnişimizin her an’ı, gelecek nesillerimizin hafızasına iyice nakşedilmeli ve bu şanlı zaferden aldığımız ilham, nesilden nesile aktarılmalıdır. Unutmadan, unutturulmadan. Çünkü 15 Temmuz, tarihi şan ve şerefle inşa edilmiş Aziz Milletimizin vakarı ve namusudur.”dedi.

Millî Şairimiz Mehmet Âkif ERSOY’un

“Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek

İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”

Dizelerinin, sadece birer mısra değil; Aziz Milletimizin ahlaki direncini, imanla yoğrulmuş duruşunu ve istiklal aşkını anlatan tarihi bir yemin gibi niteliğinde olduğunu ve geçmişten bugüne milletimizin yüksek seciyesine işaret ettiğine dikkat çekerek “Gençlerimiz başta olmak üzere milletimizin her bir ferdinin; işgale, zillete, ahlaki çöküşe ve ihanete boyun eğmeyen bir karakterde vücut bulduğunu ilan eder.”diyen Valimiz, şunları aktardı:

 “Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, yalnızca sınırları içinde değil, dünyanın en ücra köşelerinde dahi pusuda bekleyen hainleri, kılıç artığı alçakları tek tek bulmakta; ve dökülen her damla şehit kanının hesabını bir bir sormaktadır.

Bu, devletimizin sarsılmaz iradesi ve erişilmez kudretinin hem dosta hem de düşmana defaatle hatırlatılmasıdır.”

Bugünün dünyasında; küresel krizlerin, savaşların, bölgesel çatışmaların ve ekonomik dalgalanmaların gölgesinde bile kararlılıkla yol alan Türkiye’nin, artık yalnızca oyunu bozan değil; oyun kuran, yön veren, karar alan ve geleceği şekillendiren bir küresel güç konumunda olduğunu ve Ülkemizin, kendi hür iradesine dayanarak sürdürdüğü bu büyük yürüyüşle; değişimi izleyen değil, değişimi yöneten önemli bir aktör hâline geldiğini ifade eden Valimiz:

“Devletine ve milletine sadakati şiar edinmiş, bu toprakların öz evlatları sayesinde bugün hak ve hukukunu kararlılıkla savunan, karanlığa karşı dimdik duran; Sınırlarımızın içinde ve ötesinde, Suriye’de ve Kuzey Irak’ta teröre geçit vermeyen; Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de millî menfaatlerini tavizsizce koruyan; tüm imkân ve kabiliyetleriyle sahada iradesini hissettiren Büyük bir Türkiye var.

Gazze ve Doğu Türkistan başta olmak üzere tüm mazlum coğrafyalarda tarihin görülmemiş zulmünün insan onurunu hiçe sayarak sergilendiği günümüzde insanlık vicdanının en gür sesi olan bir Türkiye var. İnancımızın ve tarihimizin bizlere yüklediği ulvi sorumluluk istikametinde zulmü alkışlamayan,  zalimi asla sevmeyen bir Türkiye var.”dedi.

Bugün gelinen nokta itibarıyla; başarısını sahada ispat etmiş insansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında Türkiye, dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer aldığını da hatırlatan Valimiz;  savunma sanayiinde ulaştığımız %80’leri aşan  yerlilik oranının bile, bu dönüşümün sadece bir yansıması olduğunu kaydederek “Türkiye artık, başka ülkelerin teknolojisine bağımlı bir ülke değil; kendi İHA ve SİHA’larını, savaş gemilerini, denizaltılarını, uydularını ve milli yazılımlarını üreten, hatta ihraç eden bir kudrete sahiptir. Bu atılımlar, yalnızca askeri gücümüzü değil, milletimizin özgüvenini, bağımsızlık idealini ve medeniyet iddiasını da zirveye taşımaktadır. Kendi uydusunu üreten Dünyadaki 11 ülkeden biri konumundayız. Yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A bizler için bir gurur kaynağıdır.

Yine Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve riyasetindeki Güçlü Devletimiz, Ülkemizi doğal gaz ve petrol arama alanında küresel bir aktör hâline getirmiştir. Bu alanda da dışa bağımlı olmaktan her geçen gün bir adım daha uzaklaşan ülkemiz, enerji ve madencilik sektörlerinde dünyanın dört bir yanında yepyeni işbirliklerine imza atarak küresel enerji güvenliğine de eşsiz katkılar sağlamaktadır.”dedi.

Ülkemizin tüm engelleme girişimlerine rağmen İlhamını tarihimizden, gücünü milletimizden alarak yükselişini Allah’ın izniyle sürdürdüğünü ve bu yükselişin teknolojik bir başarının yanında, milletimizin azmi, inancı ve kararlılığıyla yazdığı yeni bir diriliş destanı olduğunu da dile getiren Valimiz,

“Türkiye Yüzyılı vizyonuyla; 2023’ü aşmış, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru emin adımlarla yürüyen, her alanda çağın ilerisini hedefleyen, büyüyen, güçlenen, kendine inanan bir Türkiye; hiçbir zaman kaderini başkalarının yazmasına izin vermeyecek; kendi değerleri ekseninde ilerleyerek gücüne güç katacaktır.

Aziz Şehitlerimizin mukaddes kanlarıyla yoğrulmuş bu topraklarda millet olmanın, kardeş olmanın, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içerisinde yaşamanın şuuru, her daim gücümüz olacaktır.”dedi.

Bu şuurun Asırların Felaketi 6 Şubat ve devamındaki depremlerin ardından tezahür ettiğine değinen Valimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve başkanlığında Devletimizce bölgemizde yürütülen Dünyanın En Büyük İyileştirme Operasyonu çerçevesinde ilimizin  tüm alanlarda yeniden ihya, inşa ve imarı sürecine hepimizin tanıklık ettiğini dile getirerek “Bu kadim topraklarda kısacası küllerimizden daha güçlü, daha sağlam, daha büyük olarak yeniden doğuyoruz.”dedi.

Sözlerine “15 Temmuz Vatan Savunmasında şehit olan  kahramanlarımız , kalbimizin en nadide köşesinde bir şeref nişanesi olarak daima rahmet, minnet ve şükranla yâd edilecektir. Onlar ki sevdalısı oldukları bu vatan topraklarında, huzurla yatmaktadırlar. Mekânları cennet, ruhları şâd olsun.

O karanlık gecenin aydınlığa çevrilmesinde, büyük rol oynayan  Gazilerimiz de cesaretin, sadakatin ve millet olma şuurunun timsali olarak yüreklerimizde ebedîdir.” Diyerek devam eden Valimiz, konuşmalarının sonunda Hataylı hemşerilerimizin ve Aziz Milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nü kutladı. Başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere Vatanımızın bekası ve Milletimizin bağımsızlığı uğruna, can veren Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ederek Kahraman Gazilerimize  sağlık ve huzur dolu bir ömür dileyen Valimiz; Cenab-ı Allah’tan, Ülkemizin böyle ihanetleri bir daha yaşamamasını niyaz etti.

Valimizin konuşmalarının ardından 15 Temmuz Şehitleri Sancak Koşusu, Aziz Şehitlerimizin hatırasını yaşatmak ve milletimizin direniş ruhunu diri tutmak amacıyla ilimizin başarılı sporcuları eşliğinde büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.

Koşu boyunca sporcularımız tarafından büyük bir gurur ve onurla taşınan Bayrağımız, koşu sonunda sporcularımızı karşılayan Valimiz Mustafa MASATLI’ya teslim edildi. Muazzez değerlerimizin başında gelen Şanlı Bayrağımızı üç kez öperek teslim alan Valimiz, vatanı uğruna can veren 15 Temmuz Şehitlerimizi ve tüm Aziz Şehitlerimizi rahmetle anarak sporcularımıza teşekkür etti.

Program, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Beyefendi’nin Milletimize seslenişiyle devam etti. Sayın Cumhurbaşkanımız, milletimize seslenişinde şunları kaydetti:

“Aziz Milletim,

Şehitlerimizin değerli yakınları,

Kahraman gazilerimiz,

Kıymetli Emniyet mensuplarımız,

Sizleri en kalbî duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.

Sizlerin şahsında aziz milletimizin her bir ferdine buradan selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nde; hain kalkışmanın 9’uncu yıl dönümünde sizlerle bir aradayız.

Bugün 51 vatan evladının; her biri bu ülkeye, bu bayrağa sevdalı 51 kardeşimizin şehit edildiği Özel Harekât Daire Başkanlığımızdayız.

FETÖ’cü hainler 15 Temmuz gecesi bu noktaya F-16 uçaklarıyla iki ayrı saldırı düzenlediler.

İlk saldırıda Havacılık Daire Başkanlığımızda görevli 7 kardeşimiz; ikinci saldırıda ise Özel Harekât Daire Başkanlığımızda vazifeli 44 kardeşimiz, burada şehit düştü.

Çoğu hayatının baharında, gözlerini kırpmadan şehadete yürüyen bu kardeşlerimiz; hem şahsiyetleri, hem de kabiliyetleriyle temayüz eden vatan müdâfileriydi.

Hepsi ay yıldızlı al bayrağımıza, bu memleketin her bir karışına aşkla bağlı; vatan ve millet sevdalılarıydı.

Şehit edilen her bir polisimiz vakar, merhamet ve cesaret abidesiydi; onlar Türkiye’nin akıncı beyleriydi.

‘Selam Olsun Bu Milletin akıncı beylerine,

Can feda olsun kahraman polisin özel harekât erlerine!’

Kahraman şehitlerimizin kabirleri pür-nur olsun; Rabbim onları Peygamber Efendimize inşallah komşu eylesin.

Malumunuz şehit, “şahit olan, hazır bulunan” demektir.

Evet, onlar şu anda bizleri görüyor, bizleri duyuyor, Rabbimizin lütuf ve keremine de inşallah mazhar oluyorlar.

Peygamberlikten sonraki en yüce makamda, gönül huzuruyla oturuyorlar.

Cenab-ı Mevla bizleri şehitlerimizin şefaatine nail eylesin.

Rabbim sizlerin de ayağınıza taş değdirmesin, sizleri daima muzaffer ve muvaffak eylesin, diyorum.

 

Aziz kardeşlerim…

15 Temmuz 2016’da, bu topraklardaki bin yıllık tarihimizin en ağır ihanetlerinden birine uğradık.

Gazi Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz, Genelkurmay Başkanlığımız, Ankara Emniyetimiz, TRT ve TÜRKSAT’ın yanı sıra, Gölbaşındaki Özel Harekât Başkanlığımız da saldırıya maruz kaldı.

21’inci asrın HAŞHAŞİ’leri olan FETÖ’cü alçaklar; ülkemize, milli iradeye ve geleceğimize yönelik büyük bir pusu kurdu.

Demokrasimizi hedef alan FETÖ’cü hain sürüsünün o geceki saldırılarında tam 253 vatandaşımız şehitlik mertebesine ulaştı.

Bıyıkları daha yeni terleyen delikanlılardan, Nene Hatun misali namlulara meydan okuyan hanım kardeşlerimize…

Bir yıllık hasadını feda etmekten çekinmeyen çiftçilerimizden “gün vatana sahip çıkma günüdür” diyerek öne atılan akademisyenlerimize kadar nice kardeşimizi, dostumuzu, yakın mesai arkadaşımızı o gece şehit verdik.

2 bin 740 vatandaşımız ise yaralandı ve gazilikle müşerref oldu.

Yurdu yaşatmak için can veren, ama canından aziz bildiği vatanını işgalcilere teslim etmeyen kahramanların haklarını asla ödeyemeyiz.

Bakın o gece, burada, al kanıyla toprağı sulayan şehit polislerimizden biri de, Komiser Yardımcısı Cennet YİĞİT evladımızdı.

Cennet Komiserimizin aklında, yüreğinde, duasında hep şehadet vardı.

Akademideki eğitiminin sonlarına doğru, Özel Harekata niçin geçmek istediğini anne ve babasına telefonda şu sözlerle ifade etmişti:

‘Babacığım, Benim Şehit olmamı istemiyor musun?

Anneciğim, bizler şehit olacağız, sizler evlerinizde rahat edeceksiniz.’

Evet, Şehit Cennet YİĞİT, hepimizin yüreğine dokunan işte bu sözleri söylemişti.

Şehadet arzusunu dillendiren Özel Harekât Dairemizin bir diğer şehidi ise Emniyet Müdürü Önder GÜZEL’di.

Merhum şehidimiz, darbe girişiminden bir gün önce yaptığı bir konuşmada yol arkadaşlarına;

‘Özel harekâtı bırakmayın, ölüm Allah’ın emridir’ diyordu.

Özel Harekât Daire Başkanlığında görevli şehit Akif ALTAY; eşine ‘Rabbim seni çocuklarım için, beni de vatan için yaratmış’diyen bir memleket aşığıydı.

Şüphesiz buradaki her şehidimizin ayrı bir hikayesi var.

Kendilerini vatan uğruna; istiklal ve istikbalimiz uğruna feda eden her kardeşimizin bambaşka hayalleri, bambaşka umutları vardı.

Şunu herkesin, özellikle de şehit yakınlarımızın bilmesini isterim:

Milletin kendilerine emanet ettiği silahlarla bu kardeşlerimizi ailelerinden ve bizden koparan FETÖ’cü alçaklar, ne yaparlarsa yapsınlar, sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacaklar.

Şehitlerimiz ise daima hayırla yad edilecek, bu milletin gönlünde ayrı bir yer tutacak; dua ile, minnet ile, rahmet ile anılacaklar.

Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu hiçbir zaman unutmayacak, genç nesillerin de daima hatırlamasını sağlayacağız.

 

Değerli kardeşlerim…

Özel Harekatın kahraman mensupları…

Örgütten gelen en büyük tehditleri, en büyük taarruzları başarıyla atlattık.

Önce 17-25 Aralık’ta, ardından 15 Temmuz’da hainleri bozguna uğrattık.

Ancak halen “FETÖ virüsünü” bünyeden tamamen söküp atamadık.

FETÖ’yle mücalemiz hız kesmeden aynı kararlılıkla devam edecek.

Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız.

Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar, bunun bedelini mutlaka ödeyecekler.

Gevşemeden, rehavete kapılmadan, hata yapmadan, sulandırmadan, masumla mücrimin tefrikini çok iyi yaparak, bu hain örgütü ülkemiz için bir tehdit unsuru olmaktan inşallah çıkartacağız.

Bunun için tedbiri ve teyakkuzu asla elden bırakmamamız gerektiğinin altını terkar çiziyor; Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun, diyorum.

Bu düşüncelerle Özel Harekât ve Havacılık Daire Başkanlığındaki 51 şehidimizle birlikte, 15 Temmuz’da ebediyete uğurladığımız 253 şehidimizin tamamına Rabbimden bir kez daha rahmet niyaz ediyorum.

Sizlere şu anlamlı dizelerle veda etmek istiyorum:

"Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz;

Bu yol ki hak yoludur,

Dönme bilmeyiz, yürürüz!

Düşer mi tek taşı, sandın, harîm-i nâmûsun?

Meğerki harbe giren son nefer şehit olsun.”

Şehit ailelerimize ve milletimize bir kez daha baş sağlığı ve sabr-ı cemil diliyorum.

“ZAFERİN ADI TÜRKİYE” temasıyla tertiplediğimiz anma programımızı teşrif eden tüm misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum.

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Gününüzü tekrar tebrik ediyorum.

Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun; Kalın sağlıcakla.”

Sayın Cumhurbaşkanımızın hitaplarının ardından programda sırasıyla Hatay Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı’nın gösterisi, günün anlam ve önemine uygun şiirin okunması, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca hazırlanan video gösterimi, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Orkestrası’nın Kahramanlık Konseri, İl Müftülüğü İlahi Korosu tarafından ilahilerin okunması ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca hazırlanan Sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.

İhanetin karanlığı karşısında Milli İradenin bir kez daha ilan edilişinin dokuzuncu yılında başladığımız Demokrasi Nöbetimiz; saat 00.13’te tüm camilerimizde aynı anda okunan ve Aziz Milletimizin direniş ruhunun en sarih nişanesi olan selaların okunması ve duaların edilmesiyle taçlandı.

İstiklalimiz, istikbalimiz ve tüm mukaddes değerlerimiz uğruna canını hiçe sayarak şehadete yürüyen Kahramanlarımızı bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyor; ihanetin her türlüsüne karşı millî birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin her geçen gün daha da güçlendiğini ilan ediyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yükleniyor...
Menü