Bugün, tarih sahnesinde eşine az rastlanır bir kararlılığın, Aziz Milletimizin kendi kaderini tayin eden onurlu bir duruşun yıl dönümündeyiz.
Hatay'ımızın, sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin değil; binlerce yıllık Anadolu irfanının, milletimizin ortak hafızasının bir parçası olmayı seçtiği o kutlu kararın üzerinden tam 86 yıl geçti. "Devlet olmayı millet olmaya yeğleyen" kadim şehrimiz, esaretin gölgesini değil, özgürlüğün aydınlığını seçmiş; savaşsız, silahsız, ama bir o kadar da sarsılmaz bir iradeyle Ana Vatan’a kavuşmuştur. Diplomasiyle yazılan bu büyük zaferin 86. yıl dönümü, ilimizde düzenlenen çeşitli etkinliklerle büyük bir coşku ve gururla kutlandı.
Düzenlenen kutlama etkinlikleri kapsamında ilk olarak 23 Temmuz 2025 Çarşamba günü saat 10.00’da Antakya Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı’na Çelenk Sunma Töreni Valimiz Mustafa MASATLI’nın katılımıyla gerçekleştirildi.
Milletvekillerimiz, İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet ÖNTÜRK, İl Protokol Üyelerimiz, Aziz Şehitlerimizin kıymetli aileleri, Kahraman Gazilerimiz ve vatandaşlarımızın da katılımıyla gerçekleştirilen törende Atatürk Anıtı’na sırasıyla Hatay Valiliğimizin, İl Garnizon Komutanlığımızın ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığının çelenkleri sunuldu. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’mızın sôylenmesinin ardından Anıt Şeref Defteri’ni imzalayan Valimiz:
“Aziz Şehitlerimiz,
Misak-ı Millî şuuruyla Ülkemizin vazgeçilmez parçası Hatay’ın Anavatana katılışının 86. yıl dönümü vesilesiyle bir kez daha manevi huzurunuzda olmanın mutluluğu, onuru ve huzuru içerisindeyiz.
Bugün, tarihî bir kaderin, Aziz Milletimizin iradesinin ve istiklal ruhunun tezahürü olan 23 Temmuz’un 86. yıl dönümünü, büyük bir gurur ve şükranla idrak ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Şahsi meselemdir” diyerek vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna gösterdiği kararlı duruşu ve diplomasi yeteneği, milletimizin yüksek feraseti ve Hatay halkının vakur iradesiyle taçlanan bu büyük gün; necip Türk Milletinin hafızasında ve gönlündeki müstesna yerini ilanihaye koruyacaktır.
Hatay’ın Ana Vatan’a katılışı; sadece bir toprak bütünlüğünün sağlanması değil, aynı zamanda tarihi, kültürel ve sosyolojik bağların kadim Devlet aklıyla bütünleştirilmesidir. Bu karar, millet egemenliğinin ve demokrasiye bağlılığın somut bir tezahürü olarak halkın kendi geleceğini tayin etme hakkının en açık ve hukuka uygun şekilde tarihi ve güçlü bir ifadesidir.
Bizler, her devirde tarihe yön veren şanlı ecdadımızdan devraldığımız yüksek sorumluluğun ve emanetin farkındayız. Medeniyetlerin kesişim noktası olan hoşgörünün, barışın, birlik , beraberlik ve kardeşliğin geçmişten bugüne hayat bulduğu Hatay’ımızın her karışı; tarihin, direnişin, sabrın ve azmin dokusuyla örülmüştür.
Asırların Felaketi 6 Şubat ve devamındaki depremlerin ardından da milletimizin ayrılmaz bir parçası olan Hatay halkı; tıpkı 86 yıl önce olduğu gibi metaneti, vakarı, devletine olan sadakati ve güveniyle yeniden ayağa kalkma iradesini en iyi şekilde göstermektedir. Devletimizce Asrın yıkımından asrın inşasını gerçekleştirdiğimiz bu süreçte de her zaman olduğu gibi Hatay şahsi meselemizdir ve sonsuza kadar da böyle kalacaktır.
Aziz Şehitlerimiz,
Devletimizin bekası, Milletimizin birliği, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve sizlerin muazzez emanetinize sahip çıkacağımıza huzurunuzda bir kez daha ant içiyoruz. Çünkü bizler; vatanı, namus addeden şanlı bir ecdadın evlatlarıyız.
Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, silah arkadaşları ve dönemin Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur SÖKMEN başta olmak üzere bu millî dava uğruna çaba harcayan, irade ortaya koyan tüm ecdadımızı rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz.
Ruhunuz şad, makamınız âlî olsun!”dedi.
Çelenk Sunma Töreni’nin ardından Valimiz Mustafa MASATLI; Milletvekillerimiz, İl Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Ali METE, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet ÖNTÜRK, İl Protokol Üyelerimiz ve vatandaşlarımızla beraber, Antakya Şehitliğimizi ziyaret etti.
Aziz Şehitlerimizin manevi huzurunda varlığımızın teminatı olan ve uğruna can verilen muazzez değerlerimizin kutsiyetini bir kez daha yüreğimizde hissettiğimizi dile getiren Valimiz; “Bu topraklar, sıradan bir kara parçası değil; bir imanın, bir ahlâkın ve bir millet olma bilincinin en temiz, en gerçekçi ve en ulvi adıdır. Aziz Şehitlerimizin mirasına sadakatle onların bıraktığı izde yürümek, yüklendikleri mukaddes davayı yarınlara onurla taşımak en asli görevimizdir.”dedi.
Aziz Şehitlerimizin kabirlerini tek tek ziyaret edip karanfiller bırakarak dua eden Valimiz, Şehitlerimizin kıymetli aile ve yakınlarıyla da sohbet etti.
Aynı gün saat 14.00’te Hatay’ın Ana Vatan’a katılışının 86. Yıl Dönümü kutlama etkinlikleri kapsamında Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığımız tarafından Hatay Mustafa Kemal Üniversitemizin ev sahipliğinde ve İskenderun Belediyesinin katkılarıyla düzenlenen “86. Yıl Dönümünde Hatay’ın Ana Vatan’a Katılışı Paneli”; Valimiz Mustafa MASATLI ile birlikte Milletvekilimiz, Üniversite Rektörlerimiz, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanımız, İl Protokol Üyelerimiz, akademisyenlerimiz ve çok sayıda davetlinin de katılımıyla Hatay MKÜ Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Atatürk Araştırma Merkezi Başkanımız Doç. Dr. Ahmet KILINÇ’ın yaptığı ve Hatay MKÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olcay ÖZKAYA, Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Osman UMAR ile Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevzi ÇAKMAK’ın sunum yaptıkları panelde konuşan Valimiz sözlerinin başında Cumhuriyet tarihimizin en kıymetli dönüm noktalarından birini idrak ettiğimiz bu anlamlı günde, Hatay’ın Ana Vatan’a katılışının 86. Yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen bu anlamlı panel vesilesiyle hazırunu selamlayarak bu kutlu sürecin mimarlarını rahmet ve minnetle andı.
Bugün burada bizler için kıymeti büyük tarihi bir eşiğin yıl dönümünde millet olma şuurumuzun, millî irademizin ve her durum ve şartta taviz vermediğiniz diplomatik kararlılığımızın zamanları aşan ruhunu konuşmak, anlamak ve geleceğe taşımak için bir arada olunduğunu belirterek Hatay, tarihin çok erken dönemlerinden itibaren farklı kültürlerin, medeniyetlerin ve inançların buluşma noktası olmuş; binlerce yıl boyunca zenginliğimiz addettiğimiz farklı kültürlerin bir arada yaşadığı eşsiz bir coğrafya olduğuna işaret eden Valimiz, kadim şehrimizin tarihi değerleriyle ilgili şunları kaydetti:
“4 bin yıllık geçmişe sahip Hatay, dünyada kurulan ilk şehir olma özelliği bakımından insanlığın kadim kodlarını bünyesinde barındırmaktadır. M.Ö 300 yılında kurulan Antakya M.Ö 1 y.y Antik dünyanın üç büyük şehrinden bir tanesidir.
İlk ışıklandırılan cadde merkez ilçemiz Antakya’da bulunan tarihi Kurtuluş Caddesi’dir ki sadece bu olay bile medeniyetin doğduğu toprakların Hatay olduğunu çok net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Dünyada kurulan ilk kilise St. Pierre Kilisesi doğal bir mağara olup eklemelerle kiliseye dönüştürülmüştür. Kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte Hz. İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz (Petrus) Pierre’in ilk vaaz verdiği yer olduğuna ve mağarada cemaatin ilk kez ‘Hristiyan’ adını aldığına inanılmaktadır. Bu nedenle St. Pierre Kilisesi Hristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir.
Habib-i Neccar Camimiz de Anadolu’da inşa edilen ilk camii olma hasebiyle şehrimize ayrı bir değer katmaktadır.
Eski dünyanın en büyük ticaret yolları olan İpek ve Baharat Yolu, burada başlamış ve burada bitmiştir.
Antakya Mozaik Müzesi mozaikler bakımından dünyanın en büyük ikinci müzesidir. Bu da demek oluyor ki Hatay, tarihi mozaikler şehridir. Bu toprakların her karışından adeta tarih tüm dönemleriyle fışkırmaktadır.”
Tarihi derinliği kadar doğal zenginlikleri bakımından da öne çıkarak büyük bir fark oluşturan Hatay’ımızın, bu yönüyle de cazibe merkezi olduğunu dile getiren Valimiz, endemik bitki çeşitliliğinin, geniş ve verimli tarım arazilerin varlığı, dünyanın en uzun sahilinin bulunması gibi özelliklerinin yanı sıra binlerce yıldır bu topraklara can veren ve güneyden kuzeye doğru akan tek nehir olan Asi Nehri’nin de şehrimizin zenginlikleri arasında yer aldığını söyleyerek
“Görüldüğü gibi tüm bu yönleriyle Hatay, kadim tarihiyle doğal güzellikleriyle edindiği değerler külliyatı noktasında insanlığın müşterek hafızası, ortak ruhudur. Ancak onu bizler için daha da özel kılan, bu toprakların her bir karışında Aziz Milletimizin derin köklerinin, yüzyıllardır süregelen varlığı ve sarsılmaz aidiyet duygusuyla mayalanmasıdır ve bu toprakların Türk milletinin kimliğiyle, diliyle, inancı ve iradesiyle özdeşleşmiş bir vatan parçası olmasıdır.”dedi.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Devlet olma özelliği kazanmış tek vilayetimiz olan Hatay’ın; necip Türk Milletinin siyasi zekâsı, diplomatik öngörüsü ve halk iradesine olan inancı sayesinde gerçekleşen Ana Vatan’a katılışının, barışçıl yollarla elde edilmiş büyük bir millî zafer olarak tarih sayfalarında müstesna yerini aldığını vurgulayan Valimiz; “Bu süreç, uluslararası sistemin yeni biçimlendiği bir dönemde, millet iradesinin diplomatik mekanizmalarla nasıl tahkim edildiğini gösteren eşsiz bir olaydır. Türkiye Cumhuriyeti’nin barışçıl çözüm iradesinin ve milli egemenliğe dayalı dış politika anlayışının en güçlü tezahürlerinden biridir.”diyerek şunları kaydetti:
“Hatırlayalım: bu topraklarda yaşayan halkımız, 20. yüzyılın emperyalist dayatmalarına karşı dimdik durmuş, uluslararası vesayet sistemine karşı kendi kaderini tayin etme hakkını büyük bir kararlılıkla kullanmış ve millet iradesini tarihe nakşetmiştir. Bu irade; 1938 yılında kurulan Hatay Devleti’nin bağımsız meclisinin 29 Haziran 1939 tarihli kararıyla resmiyet kazanmış, demokratik süreçlerle taçlanarak Ana Vatan’a katılım süreci tamamlanmıştır.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, Hatay için söylediği “Kırk asırlık Türk yurdu, düşman elinde esir bırakılamaz!” sözü, stratejik bir vizyonun, millî duruşun ve diplomatik öngörünün en güçlü manifestosudur.
Bunun gereği olarak da halkın hür iradesiyle sıradan bir toprak parçası değil, nadide bir vatan parçası geri alınmıştır. İşte bu yönüyle Hatay, sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil; tüm mazlum milletlerin bağımsızlık mücadelesi için bir emsal, bir umut, bir ilham kaynağıdır.”
Ayrıca; Hatay’ın Ana Vatan’a katılış sürecinin hem tarihçiler, hem siyaset bilimciler hem de uluslararası hukukçular açısından her yönüyle incelenmesi gereken çok katmanlı örnek bir olay olduğuna dikkat çeken Valimiz bu panelimizin de bunun kıymetli bir yansıması olacağına yürekten inandığını ifade etti.
Hatay, yalnızca tarihî bir kazanımın sembolü olmadığını; aynı zamanda ülkemizin kültürel çeşitliliğini, toplumsal dayanışma gücünü ve jeopolitik önemini bünyesinde taşıyan stratejik ehemmiyete sahip kadim şehrimiz olduğunu söyleyerek
“Ne yazık ki Asırların Felaketi 6 Şubat ve devamındaki depremlerde bu kadim şehrimiz derin yaralar aldı. Şehir ve insan hayatına dair çok boyutlu yıkımlara maruz kalan Hatay’ımız Devlet -Millet el ele ruhuyla yeniden ayağa kalkma iradesini büyük bir özveriyle bir kez daha ortaya koymaktadır.”diyen Valimiz,
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve riyasetindeki Güçlü Devletimizce depremin ilk saatlerinden itibaren bölgemizde yürütülen Dünyanın En Büyük İyileştirme Operasyonu çerçevesinde Asrın yıkımından Asrın İnşasına uzanan bu zorlu sürecimizde insanımızın karakterinin bir parçası olan seferberlik ruhu yine en büyük gücümüz olduğunun altını çizerek
“1939’daki tek başına devlet olmaktansa Ülkemizin şerefli bir ili olmayı yeğleyen o yüksek seciye, bugün de tüm ihtişamı ve vakarıyla vücut bulmaktadır. Bunun içindir ki Aziz Milletimizin azmi, birliği ve sarsılmaz iradesi, Hatay’ımızın 9. Kez küllerinden yeniden doğmasını mümkün kılmakta ve kolaylaştırmaktadır.
ATATÜRK’ün “sınırdaki ay” anlamına gelen Hatay ismini verdiği bu güzel şehrimizi; aynı istiklal aşkıyla, aynı millet şuuru ve aynı yüksek dayanışma duygusuyla, daha da güçlü yarınlara taşıyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”dedi.
Bu vesileyle her zaman olduğu gibi bu zorlu sürecimizde de bizleri hiç yalnız bırakmayan Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm Bakanlarımıza, Kurumlarımıza, hayırseverlerimize, gönüllülerimize ve Aziz Milletimize huzurlarınızda bir kez daha şükranlarını sundu.
Tarihi olayların ancak çok disiplinli bir yaklaşımla anlamlandırılarak gelecek kuşaklara aktarıldığında gerçek manasıyla yaşatılabileceğini ifade eden Valimiz; “İyi bilinmelidir ki Hatay, sadece geçmişin değil; geleceğin de kodlarını taşıyan bir modeldir. Hatay’ın Ana Vatan’a katılım sürecinin çok yönlü bir yaklaşımla ele alınacağı panelimiz, bu bakımdan çok kıymetlidir.”dedi.
Bu sebeple, bu programın hazırlanmasında emeği geçen Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığımız ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitemiz başta olmak üzere akademik katkı sunan çok kıymetli hocalarımıza, üniversitelerimize ve tüm paydaşlarımıza özellikle teşekkür eden Valimiz, geçmişi anlamadan gelecek inşa edilemeyeceğini, tarih bilinci olmadan toplumsal bütünlüğün sürdürülemeyeceğini belirtti.
Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, silah arkadaşları ve dönemin Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur SÖKMEN olmak üzere, Hatay’ın Anavatana katılması sürecinde emeği geçen tüm devlet büyüklerimizi ve o dönemin vakur halkını rahmet, minnet ve şükranla anarak panelimizin hayırlara vesile olmasını dileyen Valimiz konuşmalarına
“Hatay’ımız her zaman ve zeminde şahsi meselemizdir şuuruyla Hatay’ın Ana Vatan’a katılışının 86. Yıl dönümünü bir kez daha yürekten kutluyor; milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde sonsuza dek yaşaması duasıyla hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”diyerek son verdi.
23 Temmuz Hatay'ımızın Ana Vatana katılışının 86. Yıl dönümü kutlamaları saat 20.00’de HBB Antakya Yerleşkesi Amfi Tiyatro Alanı'nda Cengiz ÖZKAN konseriyle devam etti.