Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş, bazı temas ve incelemelerde bulunmak üzere ilimizi teşrif ettiler. 

Valimiz Dr. Ahmet Hamdi Usta ve il protokolü tarafından Bingöl Havalimanında karşılanan Bakan Göktaş, programı kapsamında ilk olarak Bingöl Valiliğini ziyaret etti.

Valilik ziyaretinde Şeref Defteri’ni imzalayan Bakan Göktaş Valimiz Dr. Ahmet Hamdi Usta'yı makamında ziyaret etti. Vali Usta, Bakan Göktaş'a şehirdeki çalışmalar ve uygulanan projeler hakkında il brifingi verdi.

Bakan Gögtaş’ın programı Bingöl Valiliği Konferans Salonu’nda düzenlenen “Gönül Elçileri ile Koruyucu Aile Farkındalık Toplantısı” ile devam etti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından program Koruyucu Aile yanında kalan çocukların müzik dinletisi ile devam etti.

Daha sonra açış ve selamlama konuşmalarını yapmak üzere kürsüye teşrifleri arz olunan Valimiz Dr. Ahmet Hamdi Usta şunları söyledi:

“Dün Himaye-i Etfal Cemiyeti, Darüleytam ve Darülaceze gibi kurumlarla darda kalan vatandaşına el uzatan Devletimiz ve Milletimiz, bugün de aynı inanç ve kültürün devamı olarak ‘Koruyucu Aile’ sistemi ile çocuklarına sahip çıkıyor.

Koruyucu Aile olmak; yalnızca bir çocuğa yuva olmak değil, topyekûn bir topluma umut aşılamaktır. Devletin şefkat eline, gönül elçilerinin de elini katarak "Ben de varım" demektir. Bu bakımdan koruyucu aile olmak bir görev değil, bir gönül meselesidir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın değerli eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde 2012 yılında başlatılan Gönül Elçileri Projesi, işte tam da bu yürek çağrısına bir cevaptır. O günden bu yana yurt genelinde on binlerce çocuğumuz, sıcak bir aile ortamına kavuşmuş, binlerce aile ise gerçek bir iyiliğin nasıl yürekten hissedildiğini yaşamış ve yaşatmaktadır.

Sayın Bakanım

Bugün Bingöl’ümüzde 51 koruyucu ailemiz 63 çocuğumuza yuvalarını, gönüllerini açmış durumdadır. Her biri takdire şayan birer vicdan ve merhamet abidesidir. Bu vesileyle bu koruyucu meleklerimize buradan en derin şükranlarımı sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.

Bu toplantıya katılarak bizlere ilham olan kıymetli koruyucu ailelerimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Sizin hikâyeniz, yalnızca bir çocuğun değil, bu şehirdeki birçok yüreğin kaderini değiştirebilir. Çünkü iyilik, bulaşıcıdır. Çünkü sevgi, çoğaldıkça büyür.

Bugün, bu çok özel programda kadın vali yardımcımızın, vali yardımcılarımızın, kaymakamlarımızın, kurum amirlerimizin ve kıymetli eşlerinin de bulunması, bu hassas konuda yalnız olmadığımızın ve birlikte daha fazlasını başarabileceğimizin açık bir göstergesidir. Her birinize gönül elçisi sorumluluğuyla bu iyilik hareketine omuz verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Unutmayalım ki, her çocuğun bir ailesinin olması her birimizin ayrı ayrı sorumluluğudur. Çünkü her çocuk, sıcak bir yuvada, sevgiyle, şefkatle, güvenle büyümeyi hak ediyor.

Kamu olarak bizler de, ‘insanın insana emanet olduğu’ bilinciyle devletin şefkat kapısını ardına kadar açıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleri ile “Aile Yılı” ilan edilen bu yılda yepyeni bir heyecanla ‘her çocuğun bir ailesi olsun’ diyoruz. İşte bu kapıdan içeriye geçmek için siz kıymetli gönüllülerin yüreğine ihtiyacımız var. Bingöl’ümüzde koruyucu aile sayımızı daha da artırmak ve yeni umutlar yeşertmek için hep birlikte gayret edeceğiz.

Çünkü dünyanın en güzel köşkü, aile ocağıdır. En güzel şarkısı, ninnilerdir. En leziz tadı, ailece oturulan sofralardır. En büyük mutluluğu; başını, annenin, babanın dizine yaslamaktır. Dünyada bundan daha büyük bir zenginlik yoktur.

Konuşmamı Lübnanlı yazar Amin Maalof’un, ‘İnsanın en büyük sermayesi çocukluğudur’ sözüyle tamamlamak istiyorum. Erken çocukluk dönemi, tüm hayatımızın belirleyicisidir. Bu dönemde kazanılan deneyimler, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişim üzerinde kalıcı etkiler bırakır. Yani yetişkinlik kumaşımız çocukluk ipliğiyle dokunuyor. Sevgi, güven, bakım ve eğitim ilmekleri ne kadar sağlam olursa, kumaş da o kadar dayanıklı olur. Dolayısıyla esenlik ikliminde büyüyen her çocuk, güçlü bir toplumun yapıtaşı olur.

Bu duygularla, koruyucu aile olan tüm ailelerimize bir kez daha teşekkür ediyor, Gönül Elçileri Projesi’ne katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum. Evini ve yüreğini büyüten, dayanışma kültürümüzü yaşatan ve peygamberimizin ‘en hayırlı ev’ müjdesine mazhar olan her koruyucu aileye, her gönül elçisine sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

Teşekkürlerin en büyüğünü de bugün bizimle koruyucu ailelerimizle birlikte olan Sayın Bakanımıza yapmak istiyorum. “İyi ki varsınız. İyi ki bizimlesiniz. Bingöl adına şükranlarımı arz ediyorum.”

Kalpten kalbe giden bu yolculukta, hep birlikte yürümeye devam edeceğiz.

Dünya vicdanının Gazze’deki ve yeryüzün her tarafındaki muhtaç çocuklar için bir an önce harekete geçmesini diliyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”

Daha sonra konuşmalarını yapmak üzere kürsüye teşrifleri arz olunan Bakan Göktaş, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Gönül Elçileri" Projesi çok önemli ve büyük bir hayır kapısı. Dolayısıyla bugün en değerli varlığımız olan çocuklarımız için bir araya gelmek, bizler için çok değerli ve kıymetliydi. Sizlerin varlığı, emeği bizlere gerçekten büyük güç veriyor. Sizlerle birlikte çocuklarımızın hayatını güzelleştiriyoruz. Az önce çocuklarımızı dinledik. Gerçekten gurur duyduk. Bir aile ortamında büyüyen çocuğun gelişimi katkısı, farkındalığı, çok farklı. Kuruluştaki çocuklarımız da gerçekten büyük bir özveriyle büyüse de aile ve sevgi ortamında, o şefkat yuvasında büyüyen çocuklarımızın nasıl geliştiğini, çiçek gibi nasıl açtığını burada bir kez daha gördüm. Bu çocuklarımız başta olmak üzere bütün çocuklarımızla gurur duyuyorum.

2012 yılından bu yana Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan himayelerinde yürüttüğümüz Gönül Elçileri Projesi ile koruyucu aile modelimizi daha da güçlendirdik. Gönül elçileri sadece Türkiye’de örnek gösterilmiş bir proje değil. Azerbaycan ve Özbekistan Türkiye’nin modelini uyguluyor. Birleşmiş Milletler 79’uncu Genel Kurulu’nda koruyucu aile modelimizi Emine Erdoğan hanımefendiyle birlikte tüm dünyaya tanıtma imkanı bulduk. Gerçekten gurur duyduğumuz bir model. Bu projeyle bugün 8 bin 923 ailemizde 10 bin 661 çocuğumuza umut dolu bir gelecek sunuyoruz. Bingöl’de ise 52 ailemiz 67 çocuğumuza sevgi ve merhamet dolu bir liman oluşturuyor. Bingöl'de 3. Aile Destek Merkezi'ni Kültür Mahallesi'nde kuracağız. Hizmet Binamızı hızla tamamlayacağız"

Bakan Göktaş, koruyucu ailelerin üstlendiği sorumluluğun ve gösterdiği sevginin takdire şayan olduğunu vurgulayarak, farkındalık çalışmalarının önemine değindi. “Bir çocuğun geleceğini değiştirmek bazen onunla birlikte kendi hayatınızı da değiştirir. Koruyucu ailelik tam da böyle dönüşüm adıdır. 2025 Aile Yılı’nda da koruyucu aile modelimizi güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.

Programın ardından Bakan Göktaş, Bingöl Belediyesi nikah salonunda “Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi” projesinden yararlanan Abdullah Kızgın ve Hayru Nisa Tayğun çiftinin nikah törenine katıldı.

Bakan Göktaş son olarak boşanma aşamasındaki eşi tarafından hunharca katledilen TBMM çalışanı Saliha Ozan'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.