Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır'ın tarihi ve hafızasından beslenen bir gelecek tasavvuru inşası amacıyla düzenlenen "Cumhuriyet'in 100. Yılında Diyarbakır'ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi"ne katıldı.
Dicle Üniversitesi (DÜ) 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kongrede konuşan Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su da kentin sağlıkta, eğitimde, turizmde, sanatta, ticarette, sanayide hızlı bir dönüşüm, gelişim ve değişim içerisinde olduğunu söyledi.
Diyarbakır'ın gelişmesi için önemli bir yol haritası oluşturulacağını ifade eden Su, "Bu kongrede ortaya konacak olan vizyoner projeler, fikirler, düşüncelerin konuşulabilmesi, gerçekleşebilmesi için bir gündem lazım. O da ülkemizde olduğu gibi ilimizde var olan huzur, güven ve istikrardır. Burada ortaya konulacak görüşler, fikirler ancak bu huzur, güven ve istikrar ortamında neşvünema olacaktır. İlimizde var olan huzur, güven ve istikrarı asla bozdurmamalı ve buna her zaman sahip çıkmalıyız." dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise yaptığı konuşmada Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel önemine değinerek, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan bir şehirde olduklarını, köklü bir mirasla geleceğe baktıklarını söyledi.
"Geleceği kimin tasavvur ettiği" konusunun çok önemli olduğuna işaret eden Yılmaz, geleceği, bu topraklarda yaşayanlar, bu topraklara ait olanlar, bu toprakların öz evladı olanların inşa etmesi gerektiğini ifade etti.
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başkalarının bizim için yaptığı tasavvurların hangi amaçlarla bizi nerelere götürmek istediğinin çok iyi farkında olmamız lazım. Bizi düşünmediklerini, kendi menfaatleriyle, ölçütleriyle tasavvurlarda bulunduklarını ve bizi sadece onun için bir araç olarak gördüklerini iyi anlamamız, bunun şuurunda olmamız lazım. Bunu yaptığımız zaman gerçek anlamda güçlü bir gelecek tasavvurunu, geleneğin, geçmişimizin, mirasımızın gerektirdiği bir tasavvuru ortaya koyabiliriz. Sadece bu bölge ve ülkemiz için değil, tüm insanlık için önemli değerler üreten topraklardayız. Bu mürşit şehrin geçmişinden alınan ilhamla geleceğe dönük paylaşılacak fikirlerin ilimize, bölgemize ve ülkemize katkılar sağlayacağına inanıyorum."
Yılmaz, Cumhurbaşkanı'nın güçlü liderliğinde en kaliteli kamu hizmetini millete en hızlı şekilde sunmaya, tüm illerin bu hizmetlerden hakkaniyetli şekilde yararlanmasına gayret ettiklerini belirterek, her zaman anlayışlarının batıda ne varsa doğuda, kuzeyde ne varsa güneyde de olması gerektiği yönünde olduğunu aktardı.
Cumhuriyet'in 100. yılını geride bıraktıklarına, yeni bir döneme girildiğine dikkati çeken Yılmaz, buna "Türkiye Yüzyılı" dediklerini, yeni dönemde "Türkiye Yüzyılı"nı bütün illerle, coğrafya ile hayata geçireceklerini belirtti.
Yılmaz, her kesimin katkısıyla çabasıyla Türkiye'nin potansiyelini harekete geçirerek "Türkiye Yüzyılı"nı inşa edeceklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede de en önem verdiğimiz hususlardan biri huzur ve güven iklimi. Huzurun ve güvenin olmadığı bir yerde ne demokrasi ne kalkınma ne kültür ne sanat ne yaşam kalitesi olur. Dolayısıyla her şeyden önce huzur ve güven ortamını sağlamak için her türlü gayreti sarf ettik ve bugün çevremizdeki ülkelere, coğrafyalara baktığımız zaman çok şükür Türkiye adeta bir istikrar adası gibi. Bütün olumsuzluklara rağmen istikrarını koruyan, huzurunu, barışını, güvenini geliştiren bir noktadadır. Bu da aslında gelecek tasavvuru için çok sağlam bir zemin oluşturuyor. İnsanların güvenlik endişesi, kendileri, aileleri için kaygı duyduğu bir ortamda sağlıklı bir gelecek tasavvuru da yapılamaz. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın teröre ve terörü besleyen odaklara karşı kararlı duruşu sayesinde Diyarbakır bugün, son 40 yılda hiç olmadığı kadar huzur ve emniyet içinde. Yıllarca Diyarbakır'ın potansiyelini, zenginliğini çatışmalarla, kavgalarla, kısır çekişmelerle heba edenlerin yol açtığı kayıplar artık durmuştur. Hendekler, çukurlar kazarak gencecik çocukları ölüme gönderenlere geçit vermedik, vermeyeceğiz."
Yılmaz, Diyarbakır'ın gelişmeye devam edeceğini, bunu da bütün farklılıklarıyla, çeşitlilikleriyle, zenginliğiyle yapacağını dile getirerek, şunları söyledi:
"Büyük bir ortak zemin, değerlerimiz var. Farklılıklarımızı çatışma konusu yapmadan, bir zenginlik olarak görüp bu anlayış içinde inşallah geleceğimizi inşa edeceğiz. Diyarbakır'ın ideolojik çatışmaya, kavgaya, sloganlara değil gerçek anlamda fikirlere, projelere, planlara, gelecek tasavvuruna ve hizmete ihtiyacı var. Son dönemlerde bunun farkını zaten insanımız adeta tadarak görmüş oldu. Önümüzdeki dönem de inşallah daha da farkına varacağız. Bunu her birimizin katkısıyla, katılımıyla, desteğiyle başaracağız. Son 20 yılda Diyarbakır'a toplam 126 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik ama önümüzdeki dönem daha da fazlasını inşallah özel sektör başta olmak üzere göreceğiz. Çok daha hızlı bir şekilde Diyarbakır gelişmeye devam edecek. Sur ilçemiz başta olmak üzere Suriçi'ndeki yapıları neredeyse baştan sona yeniliyoruz."
"Diyarbakır annelerinin gözlerindeki yaşı silmeye, terörü sokaklardan söküp atmaya kararlıyız ve hiçbir şekilde buradan bir geri dönüş söz konusu değildir. Bu çabamızda en büyük cesareti Diyarbakır annelerinden ve bölgemizde yaşayan insanımızdan alıyoruz" diyen Yılmaz, terörün, kavganın, çatışmanın en büyük zararını bu bölgede yaşayan insanların gördüğünü belirtti.
Yılmaz, şimdi de terörün ortadan kalkması, huzurun, güvenin gelişmesinin de en fazla faydasını bu bölgede yaşayan insanların göreceğini dile getirerek, "Demokrasiyi daha güçlü bir şekilde yaşayacaklar, temel hak ve hürriyetlerden daha fazla istifade edecekler, kamu ve özel sektörün yatırım ortamı çok daha iyi bir noktaya gelecek, refah, ticaret artacak. Kültür, sanat, turizm, hangi alana bakarsanız bakın bu ortam bu bölgemize büyük katkı sunacak." dedi.
Allah'ın tüm nimetleri Diyarbakır'a verdiğini, kentin gelişmemesi, kalkınmaması için hiçbir mazeretinin olmadığını belirten Yılmaz, tarım, ticaret, kültür, genç nüfus, geçmişten gelen büyük bir miras, bunların hepsinin Diyarbakır'da olduğunu aktardı.
Diyarbakır'ın sağlık altyapısı ve termal kaynaklarla sağlık turizmi açısından çok önemli bir merkeze rahatlıkla dönüşebileceğini dile getiren Yılmaz, kentin sadece çevre illere, ülkeye değil uluslararası hizmet de verebileceğini aktardı.
Hastaneler yaptıklarını, konutlar inşa ettiklerini, kentsel dönüşümleri hayata geçirdiklerini dile getiren Yılmaz, 6 Şubat 2023'teki depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet diledi.
Yılmaz, kentte yapımı tamamlanan 1374 konutun İçişleri Bakanı tarafından hak sahiplerine teslim edileceğini ifade ederek, 16 bin 708 hak sahibine de konutlar tamamlandıkça anahtarlarının peyderpey teslim edileceğini söyledi.
Organize sanayi bölgelerinin hızlı bir şekilde geliştiğini, ilaveler yapıldığını ancak tüm bu gelişmelere rağmen Diyarbakır'a bu sanayi seviyesinin yakışmadığını dile getiren Yılmaz, Silvan gibi çok devasa projelerle sulamalar ve tarımsal üretim arttıkça tarıma dayalı sanayinin, gıda sanayinin de çok farklı bir yere gelmesi gerektiğini kaydetti.
Madencilikte, başka alanlarda katma değeri yüksek üretimlerin gelişmesi gerektiğini aktaran Yılmaz, genç nüfusun olduğunu, emek yoğun sektörlerde daha hızlı bir gelişim gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Yapımı süren Silvan Barajı'na değinen Yılmaz, şöyle dedi:
"Bu büyük proje bitince Atatürk Barajından sonra GAP'ın en önemli sulama projesi olacak. Aslında klasik GAP projesinin en büyük halkası. Çok engellemeye çalıştılar, çok saldırılar yaptılar. Çok şükür devam ediyoruz. Teknik bazı sıkıntılar da yaşandı maalesef. Bu proje gerçekleştiğinde, bittiğinde çok büyük tarımsal üretim artışı olacak. Buna kendimizi hazırlamamız lazım. Şehirleşme, ticaret ve sanayide Silvan Barajı'nın etkilerini iyi değerlendirmeli, etki analizlerini yapıp buna göre geleceğe sanayi, kamu ve özel sektör ile yerel yönetimiyle hazırlanmamız lazım."
Yılmaz, Diyarbakır'a gelen turist sayısının her geçen gün arttığını belirterek, kentin depremin etkilerini de atlatmış durumda olduğunu söyledi.
Önümüzdeki dönem çok daha katma değeri yüksek bir turizm sektörünün inşa edilmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, konaklama tesisleriyle, restoranlarıyla, diğer hizmetleriyle turizmin büyük bir istihdam kaynağı olduğunu, inanç ve kültür turizmi ile Diyarbakır'ın çok muazzam bir zenginliğe sahip olduğunu vurguladı.
Diyarbakır'ın gelecek tasavvurunda barışı, özgürlüğü, demokrasiyi, eşitliği, kalkınmayı, kardeşliği işbirliğini, beraberliği esas alacağına inandığını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Yerli olacaktır, milli olacaktır, bu toprakların gelecek tasavvuru olacaktır. Bu tasavvurla Diyarbakır'ın bütün coğrafyamızın, çevrenin de geleceğini inşa edeceğine inanıyorum.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Eski Bakanı, Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mehdi Eker, Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Ali Karakaş ve Dicle Üniversitesi Rektörü Mehmet Karakoç’un konuşma yaptığı kongre, oturumlarla devam etti. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda akademisyenin katıldığı kongre 18 Şubat'a kadar sürecek.
Kongreye, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehmet Galip Ensarioğlu, Suna Kepolu Ataman ve Mehmet Sait Yaz, vali yardımcıları, kaymakamlar, AK Parti İl Başkanı Mehmet Raşit Ocak, AK Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Halis Bilden, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.