Trabzon Kent Konseyi tarafından düzenlenen ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Ulusal İklim Değişikliği ve Su Sempozyumu”, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’ın katılımıyla başladı.   İklim krizinin su kaynakları üzerindeki etkilerini ele almak ve sürdürülebilir çözümler üretmek amacıyla düzenlenen sempozyumun açılış programı Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.   Açılış törenine Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’ın yanı sıra Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oktay Yıldız, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Ali Haydar Baş, Orman Bölge Müdürü Emin Yılmaz, Belediye Başkanları, İl Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Uğur Korkmaz,  akademisyenler, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve çevre gönüllüleri katıldı.   Vali Yıldırım: “İklim Krizi Gelecek Nesilleri Tehdit Ediyor”   Trabzon Valisi Aziz Yıldırım açılışta yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir tehdit olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:   "Göçlerin oluşması, biyolojik çeşitliliğin azalması, tarım ve gıda güvenliğinin tehdit altında kalması, turizm faaliyetlerinin sekteye uğraması, ulaşım ve altyapı sorunlarının ortaya çıkması, hatta afet riskinin artması nedeniyle sigortacılık faaliyetlerinin bile etkilendiği çok boyutlu bir kavram haline gelmiştir.    Kısa süre önce ilimizde yaşadığımız taşkın felaketi, bu gerçeğin en acı ve somut örneklerinden biri oldu maalesef. Pek çok işyerimiz zarar gördü; vatandaşlarımız zor zamanlar geçirdi. Ancak devletimiz ve tüm kurumlarımızla birlikte hızlıca harekete geçerek yaraları sardık, sarmaya devam ediyoruz. Gerekli altyapı ve afet müdahale çalışmalarını titizlikle yürütüyoruz.   Bölgesel olarak baktığımızda; Karadeniz Bölgesi diğer bölgelere nazaran daha iyi durumdadır. Ancak bunun böyle devam edebilmesi için elimizden geleni yapmamız, bilimin bize sunduğu önerileri uygulamamız gerekiyor.    Bir zamanlar Türkiye de su zengini bir ülkeydi ama şimdi değil. O zaman bu bize şunu hatırlatmalı, Karadeniz Bölgesi de yeterince önlem alınmazsa aynı durum kaçınılmaz olur. Hepimizin artık şunu çok iyi bilmesi gerekir: Meydana gelen bu tür olaylar artık sadece bir “istisna” değil, yeni iklim düzeninin bir sonucudur. Aşırı yağışlar, düzensiz kuraklıklar, sel ve taşkınlar artık daha sık ve daha yoğun yaşanıyor. Bu noktada hem bilimsel çözüm önerilerine hem de toplumun farkındalığına her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.   İklim değişikliği, su kaynaklarımızı tehdit etmekle kalmıyor; tarımdan sağlığa, ekonomiden sosyal yaşamımıza kadar pek çok alanı etkiliyor. Bu sempozyumun, bilimsel katkılarla birlikte yerel yönetimlerin iklim politikalarına yön verecek önemli sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum."   Sempozyum kapsamında Türkiye'nin dört bir yanından akademisyenler ve uzmanların katılımıyla iki gün sürecek paneller ve sunumlar düzenlenecek.    İklim değişikliğiyle mücadelede su yönetimi, kuraklıkla başa çıkma stratejileri, tarımda su verimliliği, yağış rejimlerindeki değişim ve yerel iklim eylem planları gibi konular masaya yatırılacak. Sempozyum süresince çeşitli sergiler, öğrenci projeleri, çevre atölyeleri ve farkındalık etkinlikleriyle özellikle gençlerin ve çocukların iklim değişikliği konusunda bilinçlendirilmesi hedefleniyor.    Etkinlik sonunda yayımlanacak sonuç bildirgesinin, hem yerel hem de ulusal düzeyde iklim politikalarına katkı sağlaması bekleniyor.