VALİ KÖŞGER “YENİ YATIRIMLARLA YÜKSELEN ADANA EKONOMİSİ VE FIRSATLAR” PROGRAMINA KATILDI

Vali Sayın Yavuz Selim Köşger, MÜSİAD İl Başkanlığınca düzenlenen “Yeni Yatırımlarla Yükselen Adana Ekonomisi ve Fırsatlar” konulu programa katıldı.

Grand Anemon Hotel’de MÜSİAD üyelerinin katılımıyla düzenlenen programda Adana’da yapılması planlanan yatırımların yanı sıra şehir ekonomisi de değerlendirildi.

Programda konuşma gerçekleştiren Vali Köşger; Adanalılara Adana’yı anlatmanın zor olduğunu belirterek “Türkiye, dünya coğrafyasında çok stratejik bir konuma sahip. Orta Doğu’da Avrupa’yla Asya arasında köprü görevi gören, iklimiyle, toprağıyla, insan yapısıyla çok önemli bir bölge, bölgesel bir güç şu anda. Bölgede etrafımız kan gölü gözyaşı olduğu halde istikrarlı bir şekilde ülkeyi korumayı, kollamayı, sınırlarımızı muhafaza etmeyi, iç huzuru, asayişi, barışı, birlikteliği sağlamayı sürdüren bir devlet olarak kalkınmamızı ve gelişmemizi devam ettiriyoruz. Bütün ekonomik ve sosyal krizlere rağmen ülkemiz önemli bir noktaya doğru ilerliyor. 13 bin dolar seviyesindeki kişi başı gayri safi milli hasıla son dönemde tekrar yükselmiş durumda. 15 bin dolar safhasını geçersek dünyadaki gelişmiş ülkeler arasındaki ekonomik anlamdaki yerimizi daha da pekiştirmiş olacağız. Ama halihazırda bile bu ekonomik görüntüye rağmen dünyada hatırı sayılan, bölgede çıkan krizlerde kendisine başvurulan diplomatik başarılarıyla da birçok zorluğa askeri ve siyasi çözümler üretebilen bir ülkeyiz.” dedi. Bu ülkenin en stratejik noktalarından birisinin de Adana olduğunu kaydeden Vali Köşger “Türkiye, dünya coğrafyasında nasıl bir yere sahipse Adana da Türkiye’de öyle bir konuma sahip. Ben İzmir Valiliği de yaptım. İzmir’de benim bu kadar misafirim yoktu. Çünkü birçok insanın yolu bir şekilde Adana’dan geçiyor. Bir de özel olarak Adana’ya kebap yemeye gelenler var. Yani Adana kavşak bir şehir. Stratejik konumu itibariyle böyle bir özelliği var Adana’nın. Orta Doğu’yla, Lübnan’la , Süveyş’le, Mısır’la, Suriye’yle, Orta ve Doğu Anadolu’yla Akdeniz’in geri kalanıyla doğrudan bağlantıları olan bir şehir Adana. Dolayısıyla topoğrafyaya baktığınızda Amanoslardan, Toroslardan, Gavur Dağları’ndan Mersin’e doğru inen böyle bir yüksek dağların arkasında korunmuş kollanmış bir ülke gibi.” dedi.

“DIŞARIDAN GELEN GÖÇMEN NÜFUS ŞEHİRLERİ DİNAMİK TUTAR”

Konuşmasını “Bahar aylarında her taraf coşuyor. Dağlarından yağ, ovalarından bal akıyor. Çukurova dünyanın en verimli ovalarından birisi. Seyhan, Ceyhan ve Berdan Nehirleri geçiyor ortasından. Muazzam bir iklim var. Bu iklimin, bu coğrafyanın, bu topoğrafyanın, bu toprağın verimi, bereketi de erken dönemde fark edilmiş ve pamukla başlayan bir süreç olmuş. 1830’lu yıllarda Amerikan iç savaşı sebebiyle İngiliz tekstil sanayisi pamuk ihtiyacını karşılayamayınca buldukları yerlerden birisi Çukurova. Dolayısıyla Çukurova’da pamuk tarımı başlıyor. Pamuk tarımıyla başlayan bir zenginleşme ve demokratik değişim süreci var. Dağlardan yörükler inmeyince, fellah dediğimiz Arap çiftçi kardeşlerimizi getirmiş yerleştirmişler. Ardından tekstil sanayisiyle gelen bir iş akımı var sonrasında Türkiye’deki sosyolojik travmalardan, terörden kaynaklanan bir nüfus artışı var. Sosyolojik olarak çok hareketli bir şehir ve bölge. Bu bir anlamda iyi, çünkü dışarıdan gelen göçmen nüfus, şehirleri dinamik tutar. Ama sürekli dinamizm de şehirde bir istikrar sağlama noktasında bir stabiliteyi sağlayıp kenti belli bir seviyede tutma noktasında sıkıntı oluşturması bakımından da kötü.” ifadeleriyle sürdüren Vali Köşger, Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’ndan sonra %20-25’inin kentlerde yaşadığını belirterek “Bu sosyolojik değişim 1950’lerden itibaren hızlanarak şimdi tersine dönmüş durumda. %80-85 kentlerde, kasabalarda; %15-16 kırsalda yaşıyor. Türkiye, hiçbir yerde ve şehirde kentleşme sürecini doğru yönetemedi. Bu sosyolojik değişime ayak uyduramadık. Bunda hem merkezi hem de yerel yönetimlerin, hepimizin kabahati var. Altyapı oluşturamadılar, vatandaşa imarlı yer veremediler. Vatandaş da kendi kafasına göre çözüm üretti ve bunun oluşturduğu sıkıntılar var. Ama Adana kentleşme sürecini en kötü yönetenlerden birisi. Hem erken başlamışlar bu sürece hem de bu süreci iyi yönetememişler. Tekstilden önce pamuk üretimiyle birlikte tarım işçisi göçü, sonrasındaki tekstil işçisi göçü ardından terörle gelen göç hepsi üst üste binmiş vaziyette. Bu sosyolojinin ve göçlerin verdiği birikmiş sorunlar var. Kangren haline gelmiş kronik sorunlar var. Bunların üstesinden gelmemiz lazım. Şehrin ileri gelenleri olarak bu duruma sizlerin de kafa yorması lazım. Ben bu durum üzerine kafa yoruyorum. Ne yapabiliriz, diye düşünüp bir ipucu yakalamamız lazım. Yapılacak çok iş var.” dedi. Bütün bunlara rağmen Adana’nın stratejik konumu sebebiyle ve Allah’ın bahşettiği verimli toprakların getirdiği bu bilgi, sermaye, tecrübe birikimi dolayısıyla birçok avantajının olduğuna değinerek “Tekstil sanayisini kuran Adanalılar bu şehirle irtibatlarını sürdürüyor. Başka şehirlere gidenler olsa da yerini dolduranlar var. Dolayısıyla bu tecrübe burada duruyor. Bu tecrübe iyi yönetilirse kamudan alınacak kaynaklar ve yatırımlar doğru zamanlamayla yerleştirilirse Adana uçacak, önünde duracak hiç kimse yok.” diyen Vali Köşger, katılımcılara Adana’ya yapılacak kamu yatırımları ve üzerinde çalışılan projelerle ilgili bilgi verdi.