Milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin zirveye ulaştığı, birlik ve beraberliğinin pekiştiği Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünü büyük bir onur ve heyecanla idrak ediyoruz.
Çanakkale Zaferi, Türk milletinin tarihindeki en büyük kahramanlık destanlarından biri olmuş ve makus tarihini yıkan Aziz Milletimizin, iman ve cesaretle gösterdiği direnişin en güzel ifadesi olan “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe kazımıştır.
1915 yılında, Çanakkale Boğazı’nda yaşanan bu büyük zafer, Türk milletinin azmi, kararlılığı ve kahramanlığıyla destanlaşmıştır. Bir yanda düşman donanmasının gücü, diğer yanda milletimizin iman ve inançla verdiği kahramanca direniş, Çanakkale’de destanlaşmış ve tüm dünyaya Türk milletinin bağımsızlık uğrunda neler yapabileceğini göstermiştir.
Çanakkale, sadece bir askeri zaferin ötesinde, Türk milletinin vatanına olan sevgisinin, özgürlüğe olan tutkusunun ve birlik ve beraberliğe olan inancının en derin ifadesidir. Şehit düşen evlatlarımızın, yediden yetmişe tüm halkımıza verdiği en büyük miras, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesidir.
Bize bu mirası bırakan, canlarını bu topraklar için feda eden aziz şehitlerimize olan borcumuz; sadece onları anmakla bitmeyecek, onların emanetlerine sahip çıkacağız ve ülkemizi müreffeh ve daha güçlü bir geleceğe taşıyacağız.
Bizler, Çanakkale’deki o büyük direnişin ruhunu yaşatarak, her zaman birlik ve beraberlik içinde, ülkemizin gelişmesi için gayret göstereceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle; 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, milletimize bu eşsiz zaferin gururunu yaşatan, vatanımız, bağımsızlığımız, milli birlik ve bütünlüğümüz uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.