Fedakâr Milletimizin Evlatları ve Aziz Hemşehrilerim,

“En çok da ‘Vatan’ diyerek çarpıyor kalbimiz.”

Şehadeti vuslat, gazayı hayat tarzı olarak gören bir anlayışın mirasçılarıyız. Tarih sahnesine çıktığımız günden bugüne, inanç ve vatan uğruna omuz omuza mücadele etmeyi şeref bilen bir millet olarak, gazilik ruhunun milli karakterimizin ayrılmaz bir parçası olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

Gazilerimiz; yalnızca birer kahraman değil, bu milletin kalbinde yanan onur ateşinin, özgürlük meşalesinin yaşayan abideleridir. Göğüslerinde taşıdıkları nişanlar, milletimizin şanlı tarihine vurulmuş şeref mühürleridir. Onların fedakârlıkları sayesinde, bizler bugün bu topraklarda özgürce nefes alıyor, geleceğe umutla bakabiliyoruz.

Bu kadim gelenekten ve yüksek ahlâktan beslenen 21. yüzyılın gazileri; yalnızca vatanını, bayrağını ve inancını korumakla kalmamış, dünyanın dört bir yanındaki mazlumların da sığınağı olmuş, onların duasına muhatap olmuştur. Çünkü kurucusu Gazi, Meclisi Gazi, milleti Gazi olan bir ülkenin devletinin de ruhu gazidir; merhametiyle, adaletiyle ve cesaretiyle tüm insanlığa umut taşımaktadır.

Unutulmamalıdır ki, gazilerimiz dünün hatırası değil; bugünün onuru, yarının ilhamıdır. Onların cesareti ve vatan sevdası, gelecek nesillere yol gösteren birer ışık olarak ilelebet var olacaktır.

Bu anlamlı gün vesilesiyle; başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm kahraman gazilerimizi rahmetle ve şükranla anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum. Aziz milletimizin Gaziler Günü kutlu olsun.