İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü himayelerinde Valiliğimizin ev sahipliğinde “Batman Sivil Toplum Buluşmaları Çalıştayı” ilimizde faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi.
Türkiye’de tek olan Batman Sivil Toplum Merkezi konferans salonunda düzenlenen toplantıya; Valimiz Ekrem Canalp, Vali Yardımcısı Ekrem Güngör, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplum İlişkiler Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Türköz, İşlemler ve Mevzuat Uygulama Daire Başkanı Adnan Zengin, Proje Destek Daire Başkanı Mehmet Fatih Günay, İl Özel İdare Genel Sekreteri Abdulkadir Özer, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplum İlişkiler Müdürlüğü dernek denetçileri ile uzmanları, kamu kurum yöneticileri ile STK temsilcileri katıldı.
Programın açılışında bir selamla konuşması yapan Valimiz, toplumsal yapının; devlet, halk ve özel sektör olmak üç temel aktörden oluştuğunu belirterek, “Özel sektörün amacı şirketini büyütmek, daha fazla kâr elde etmek ve hisselerin değerini artırmaktır. Yani özel sektörün temel motivasyonu her zaman kârlılıktır.
Diğer tarafta kamu sektörü vardır. Devletin amacı kâr elde etmek değildir; devlet, kamu hizmetlerini en kaliteli şekilde vatandaşına sunmayı hedefler.
Bunların ortasında ise sivil toplum bulunur. Sivil toplum kuruluşları kâr amacı gütmezler; kamu hizmeti üretirler ancak bunu özel sektör gibi kâr odaklı yapmazlar. Sivil toplum, halk ile devlet arasındaki bağı en güçlü şekilde kuran yapıdır.
Peki, sivil toplumun gelişiminden söz ettiğimizde ne yapmamız gerekir? Sizlerle kişisel bir anımı paylaşmak istiyorum. Bundan yaklaşık 15 yıl önce, 2010 ya da 2011 yılında Düzce’de bir çalıştay düzenlendi. Konusu, İçişleri Bakanlığı’nın stratejik planında sivil toplumla ilgili hedeflerin nasıl belirlenmesi gerektiğiydi. O dönem Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak genel müdürlüğü temsilen oradaydım.
Taslak amaçlarda, “Sivil toplumun gelişmesini sağlamak” ifadesi yer alıyordu. Söz alarak bu ifadenin değiştirilmesi gerektiğini söyledim. Çünkü sivil toplum, gelişimini kendi dinamikleriyle sağlamalıdır. Devletin “Biz sivil toplumu geliştiririz” demesi, bir anlamda “Demokrasiyi biz getiririz” anlayışıyla benzeşir. Bunun yerine, “Sivil toplumun gelişiminin önündeki engelleri kaldırmak” ifadesi kullanılmasını önerdim. Nitekim plan metnine de bu şekilde geçti.
Engelleri kaldırmak ile doğrudan gelişimi sağlamak aynı şey değildir. Sivil toplum kendi kendine gelişir; ancak bu, devletin üzerine düşen görevleri yapmayacağı anlamına da gelmez. Dünyada sivil toplumun en güçlü olduğu bölgelerden biri Kuzey Avrupa’dır. Burada sivil toplum kuruluşları, devlete ait pek çok kamu hizmetini üstlenir. Bunun yanında, devlet desteğiyle proje yürütürler. Yani devlet desteği, sivil toplumun heyecanını ve çalışma azmini ortadan kaldırmaz; aksine güçlendirir.
Peki bu destek nasıl sürekli ve kesintisiz sağlanır? Türkiye’nin pek çok vilayetinde gördüğüm gibi, Batman’da da sivil toplum kuruluşlarının en büyük ihtiyaçlarından biri mekândır. İnsan için “Dünyada mekân, ahirette iman” nasıl önemliyse, sivil toplum kuruluşları için de bir mekâna sahip olmak o kadar önemlidir.
Bir kuruluş ya sıfırdan bina inşa eder ya da mevcut bir binayı satın alır. Ancak çoğu kuruluşun buna imkânı yoktur. Kiralama yoluna gidildiğinde ise kira ve cari giderler zamanla büyük bir yük haline gelir, hatta faaliyetleri durma noktasına getirebilir.
İşte devlet olarak yapmamız gereken; bu temel, kurumsal ve kalıcı ihtiyacı karşılayacak çözümler üretmektir. Bugün burada program yaptığımız bu mekân da bu anlayışla inşa edilmiştir.
Bu mekânın sahibi ne devlettir ne il özel idaresi ne Batman Belediyesi ne de valilik. Burası, Batman’daki tüm sivil toplum kuruluşlarıdır. Bizler, binanın inşası ve işleyişini üstlenerek sivil toplumun önündeki en büyük engellerden birini kaldırmış oluyoruz.
Buradan şunu da ifade etmek isterim ki, bizim açımızdan iki husus önemlidir. Birincisi sektör ziyaretleridir. İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğümüzün yaptığı gibi, her bir il müdürlüğümüz, bölge müdürlüğümüz ve bunların taşra teşkilatındaki şube müdürlüklerinin önemli bir görevi vardır: Sektör, partner veya ortak ziyaretleri yapmak. Biz buna “sektör ziyaretleri” diyoruz.
Her kurum, kendi görev alanına giren kamu, özel sektör ve toplumun her kesiminden ilgili kurum, kuruluş ve partnerleri ziyaret etmekle yükümlüdür. Çünkü biz, makamdan baktığımızda gördüğümüz toplum ile sahaya inip bizzat halkla temas ettiğimizde gördüğümüz manzaranın aynı olmadığını çok iyi biliyoruz. Yine, halkın arasında duyduğumuz cümleler de, odalarda işittiğimiz cümlelerle aynı değildir.
Birebir halkın içinde olmak, halkla iç içe olmak; vali, vali yardımcıları, belediye başkanı, yardımcıları, belediye şube müdürleri, il müdürleri ve tüm yöneticiler için asli görevdir. Bu, “bir yıl yaptık bitti” denilecek bir iş değildir. Geçen yıl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğümüz 200 derneği ziyaret etti. Toplamda on binlerce ziyaret gerçekleştirildi. Bu ziyaretler devlet ile halk arasındaki bağı sıcak tuttu.
Bugün açılışını yaptığımız bu yer de aynı amaca hizmet edecek; halkımız ile devletimiz arasındaki güçlü bağı sürekli ve canlı tutacak. Bu çalışmalar, İçişleri Bakanlığımızın koordinasyonunda yürütülecek. Benim hayalim, bunu yalnızca Batman’da değil, 81 ilimizde görmek. Eğer bir gün Türkiye’nin her vilayetinde bu şekilde sivil toplum merkezleri inşa edilir ve devlet ile halkın ilişkisi tüm ülkeye yayılırsa, işte o zaman içimiz rahat eder. O güne kadar da asla “Batman’da işimizi yaptık, bitti” demeyeceğiz; rahat uyumayacağız.
Bugün burada yapmış olduğumuz bu çalıştayın devletimiz, milletimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum. İçişleri Bakanlığımızı ve Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğümüzü, Sayın Bakanımızın şahsında tebrik ediyorum. Çünkü Ankara’dan yönetmek yerine il il, ilçe ilçe gezerek halkla temas kurmak, olması gereken kamu yönetimi anlayışıdır.
Nasıl ki biz 293 köyümüzü tek tek ziyaret ediyorsak, bakanlıklarımız da illeri ve ilçeleri aynı şekilde ziyaret etmelidir. İdeal yönetim tarzı budur. Bu anlayışı hayata geçirdikleri için Sayın Genel Müdürümüzün şahsında tüm teşkilat mensuplarına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Açılış konuşmaların ardından çalıştayda; “sivil toplum vizyonu”, “dernekler mevzuatı ve güncel değişiklikler”, “derneklerin kara para atlaması ve terör finansmanına karşı alınması gereken önlemler”, derneklerin denetiminde incelenen hususlar, dernek bilgi sistemi, “proje destek sistemi” ile “yardım toplam mevzuatına ilişkin İçişleri Bakanlığı Sivil Toplum İlişkiler Müdürlüğü dernek denetçileri ve uzmanları tarafından bilgilendirme sunumları yapıldı.
Program soru ve cevap bölümü ile sona erdi.