“Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!”
Milletimizin tarihinde kara bir leke olarak anılacak FETÖ’cü hainlerin, 15 Temmuz 2016’da devletimizin bekasını ve Milletimizin bağımsızlığını hedef alan alçak darbe girişimini, aydınlık sabaha çevirdiğimiz zaferimizin 9. Yıl dönümünü milletçe idrak etmenin onurunu ve gururunu hep birlikte yaşıyoruz.
Milletimizin iradesine, devletimize ve hükümetimize yönelik gerçekleştirilen bu saldırıya, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve dik duruşu ile Aziz Milletimizin her zor şartta olduğu gibi tek vücut olarak karşı koymasıyla karanlık gece, aydınlık sabaha dönmüştür.
O gece, vatan sevgisi ve bayrak aşkıyla yanan milyonlarca insanımız, sokaklara dökülerek tanklara ve uçaklara karşı iman dolu göğüsleriyle karşı koymuş, bu toprakları bizlere Vatan eyleyen ecdadımızın ruhlarını muazzez eylemiştir. İşte; Alparslan’dan, Fatih’ten, Kanuni’den, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ten Milletimize sirayet eden bu yüksek seciye; muazzam bir kahramanlık sergileyerek büyük bir destan yazmış ve Türk Milletinin, vatanımızın bütünlüğü ve bağımsızlığımız uğruna ne kadar fedakâr olabileceğini bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir.
Unutulmamalıdır ki; en gerektiği zamanlarda devleşen bu birlik ve beraberlik ruhumuz, Aziz Milletimizin en büyük gücüdür. Bu ruh; Malazgirt’te, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da ne ise bugün de aynı inanç ve kararlılıkla varlığını devam ettirmektedir.
Mehmet Akif Ersoy’un da işaret ettiği gibi:
“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”
Yiğitler diyarı Anadolu’muz şüheda ile yoğrulmuş tek vatanımız, tek varlığımız. Yurdumuzun her karışı şehitlerimizin aziz kanları, annelerimizin dualarıyla perçinlenmiş, harcı kuvvetlendirilmiştir. Şehitlerimizin ve annelerimizin duaları da bizim en büyük zırhımızdır.
Terörün her türlüsünden her geçen gün daha da arındırılan Ülkemiz, yerli ve millî kaynaklarını harekete geçirerek bölgenin ve dünyanın yükselen değeri ve gücü olmaya başlamış; böylece tarihin akışı içerisinde hem masada hem de sahada söz sahibi olmayı başarmıştır. Ayağımızdaki ve ruhumuzdaki prangalardan bir bir kurtularak Türkiye Yüzyılı mefkuremizi ilmek ilmek gerçekleştiriyoruz.
15 Temmuz gecesi, Türk milletinin göğsünde çelikten bir yumruk olarak yükselen o kahraman direniş, bize ve dünyaya bir kez daha göstermiştir ki; Aziz Milletimizin azmi ve kararlılığı karşısında hiçbir engelin duramayacaktır. Bizler, bu birlik ve beraberlik ruhuyla, Ülkemizi daha müreffeh, daha güçlü bir geleceğe hep birlikte taşıyacağız.
Burada bir kez daha vurgulamak isterim ki, Türkiye Cumhuriyeti, güçlü iradesi, sarsılmaz inancı ve derin kökleriyle ilelebet var olacaktır. Bizler, 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi, her zaman Aziz Vatanımızın, istiklalimizin ve demokrasimizin yılmaz savunucuları olacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle Osmaniyeli hemşerilerimizin ve Aziz Milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nü kutluyorum. Başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere Vatanımızın bekası ve Milletimizin bağımsızlığı uğruna can veren Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyor; Kahraman Gazilerimize ise sağlık ve huzur dolu bir ömür diliyorum. Cenab-ı Allah’tan, Ülkemizin böyle ihanetleri bir daha yaşamamasını niyaz ediyor, sizlere en kalbi saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Dr. Erdinç YILMAZ
Vali
